| Nasıl olur da, Teksas'ta yaşarsın ve yüzlerce Meksikalı arkadaşın olmaz? | Open Subtitles | كيف تعيش في تكساس وليس لديك المئات من الأصدقاء المكسيكيين ؟ |
| Seni tanıdığımdan beri radikal gibi konuşur, ancak zengin biri gibi yaşarsın. | Open Subtitles | لكن منذ أن عرفتك، إنّك تتحدث عن التطرف، لكنك تعيش كرجل ثري. |
| Biz de, belki liseyi bitirene kadar benimle yaşarsın diye düşünmüştük. | Open Subtitles | لكن أخذنا فى الأعتبار أن تعيش معي حتى تُنهى دراستك الثانوية. |
| Benim vadettiğim de yalan... ama benimle daha uzun süre yaşarsın. | Open Subtitles | وأياً كان ما سأعِدك به فهو كذب، لكنك ستعيش طويلاً معي |
| Umarım sonsuza kadar yaşarsın, deli kadın! | Open Subtitles | أتمني أن تعيشين للأبد , أيتها المجنونه الحمقاء |
| Buişebirkerebulaşırsan, geri dönüşü olmaz. Hayatın boyunca bu gerçekle yaşarsın. | Open Subtitles | متى ما تم ذلك، لا يمكنكِ التراجع ستعيشين معه لبقية حياتك |
| Seni tanıdığımdan beri radikal gibi konuşur, ancak zengin biri gibi yaşarsın. | Open Subtitles | لكن منذ أن عرفتك، إنّك تتحدث عن التطرف، لكنك تعيش كرجل ثري. |
| Kendin için yaşarsın, bu da seni birlikte yaşanmaz biri yapıyor. | Open Subtitles | تعيش فقط لنفسك مما يجعل العيش معك مستحيلاً |
| Onsuz da yaşarsın. | Open Subtitles | بوسعك أن تعيش بدونها، ولهذا السبب خلقت باثنتين |
| Bir adamla,bir kız veya çocuklarla bile yaşarsın fakat hala yalnızsındır. | Open Subtitles | تعيش مع فتى أو فتاة , أو .. حتىمع أطفال. مع ذلك تزالُ وحيداً. |
| Ve farklı bir boyutta yaşarsın. | Open Subtitles | الحزن الذى حل عليهم . و تعيش فى حالة أخرى من الوعى |
| Her zaman nefes almalısın, evlat, böylece daha uzun yaşarsın. | Open Subtitles | لابد لك من أن تتوقف عن هذه الأفعال يا بني حتى تعيش مدة أطول |
| Ve farklı bir boyutta yaşarsın. | Open Subtitles | الحزن الذى حل عليهم . و تعيش فى حالة أخرى من الوعى |
| Bu çapta biri olunca ya daha iyi bir yere inanırsın, ya da suçlulukla yaşarsın. | Open Subtitles | بسبب مكانته اما ان تصدق انهم في مكان افضل او ان تعيش مع الشعور بالذنب |
| 50'lerin sonunda ve sağlıklıysan, rahatça bir 20, 25 yıl daha yaşarsın. | TED | إن كنت في أواخر الخمسين وتتمتع بصحة جيدة، فأنت ستعيش ببساطة 20 أو 25 سنة أخرى. |
| Ama buna dayanırsın çünkü kan önemli değildir, yaşarsın. | Open Subtitles | لكن ، خذ هذه ، فالدم لا يهم طالما انك ستعيش |
| Annenin seçtiği şekilde veya kocanın yaşadığı şekilde yaşarsın. | Open Subtitles | تعيشين الحياة التي تختارها لك أمكِ، أو يختارها زوجك. |
| Doğru yolu seçersen sonsuza dek onun merhamet aleminde yaşarsın. | Open Subtitles | خذى الطريق الاعلى وسوف تعيشين للأبد فى مملكة النعمة |
| En iyi ihtimalle 20 yıl daha yaşarsın. | Open Subtitles | في أفضل الأحوال ستعيشين لــ20 عاماً قادمة |
| Bunlar kutsal şeylerdir, hayatını bu ahlaki değerlere göre yaşarsın. | Open Subtitles | تلك أشياء مقدسه إنك تحيا طبقاً لمبدأك و أخلاقك |
| Bizimle gelir, başka bir gün savaşmak için yaşarsın. | Open Subtitles | جارينا في هذا وستعيش لتقاتــل في يوم آخــر |
| Zeminle biraz cesaret oyunu oynamak isteyebilirsin ama paraşüt ipini çekersen yaşarsın. | Open Subtitles | ربّما تتحدّى الأرض في لعبة جسارة، لكن إن أطلقت المظلّة، ستحيا. |
| İyi hap ve kötü hap. İyi hapı alırsan, yaşarsın. | Open Subtitles | حبة خير وحبة شر تأخذ حبة الخير فتعيش |
| Kuralları bilir ona göre yaşarsın. | Open Subtitles | تحترم تلك القوانين وتعيش حياتك على أساسها .. |
| Ya benimle gelip yaşarsın, ya da burada kalıp ölürsün.. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تأتي معي وتعيشي , أو البقاء هنا وتموتي |
| Anı yaşarsın ve sonra da planladığın şeyi yaparsın. | Open Subtitles | تأخذ فقط يوم واحد من كل وقت ثم تفعل الشيء المشار إليه المقبل |
| Ya da muavenet oluşur ve yaşarsın. | Open Subtitles | أو يلتئم الجرج فتنجو من الهلاك وتحيا |
| Seçim hakkındaki komik şey... onu bir kere yaparsın, onunla yaşarsın. | Open Subtitles | الشئ المضحك بشأن الخيارات عندما تقوم بهم يجب أن تتعايش معهم |