| Tüm birikimi burada seninle yaşayabilmek için harcadım tamam mı? | Open Subtitles | أهدرت كلّ مدّخراتي فقط لأعيش هنا معك، في هذا البيت، حسنا؟ |
| Tek bir gün yaşayabilmek | Open Subtitles | فقط لأعيش يوما واحدا |
| Tek bir gün yaşayabilmek | Open Subtitles | فقط لأعيش يوما واحدا |
| Olanlara rağmen ileri gidebilmek, bunlarla yaşayabilmek. | Open Subtitles | أن يمكننا التعايش مع ما جرى ليتسنّى لنا المضيّ قدمًا. |
| İkimiz de aynı şeyi istiyoruz. Olanlara rağmen ileri gidebilmek, bunlarla yaşayabilmek. | Open Subtitles | أن يمكننا التعايش مع ما جرى ليتسنّى لنا المضيّ قدمًا. |
| Kendimizle yaşayabilmek için. | Open Subtitles | لكي يمكننا التعايش مع أنفسنا |