| Tek kelime edersen bacağı sakat, yaşayan en hızlı adam olursun. | Open Subtitles | كلمة واحدة، وسوف يكون أسرع رجل على قيد الحياة مع يعرج. |
| Elbette yabani bir adam ama yaşayan en iyi katillerden biri. | Open Subtitles | بالتأكيد هو متوحش لكنه من أفضل القتلة الموجودين على قيد الحياة |
| Ve (bu konuda) belki de yaşayan en büyük insan benim de tanıma fırsatı bulduğum Joe Rothblatt'tır. | TED | وربما كان أعظم هؤلاء الأشخاص على قيد الحياة هو شخص أحظى بشرف معرفته، وهو جو روثبلات |
| Bekar kalmış herkes aynı şeyi söylecektir yaşayan en salak bekar bile. | Open Subtitles | اى اعزب سيقول نفس الشيء. حتى اغبى اعزب في الوجود |
| Bu, "People" dergisinin yaşayan en seksi erkeği belirlemeden önceki son sayısı. | Open Subtitles | هذا هو العدد الاخير "قبل ان تقوم "بيبول" بتسمية "الرجل الحي الاكثر اثارة |
| Adım Barry Allen, yaşayan en hızlı insan benim. | Open Subtitles | اسمي باري ألين، وأنا أسرع رجل على قيد الحياة. |
| İşte bu seni yaşayan en şanslı çocuk yapıyor. | Open Subtitles | حسناً، ذلك يجعلك الفتى الأوفر حظّاً على قيد الحياة. |
| yaşayan en işe yaramaz ve boktan herifi nerde bulabilirim? | Open Subtitles | أين يمكننى أن أجد أكثر الشباب تأنقا على قيد الحياة ؟ |
| Kağıt üzerinde, Van Lew yaşayan en riskli adamlardan biri. | Open Subtitles | على الورق فان لو أحد الكلاب الأشدّ خطرا على قيد الحياة |
| Kağıt üzerinde, Van Lew yaşayan en riskli adamlardan biri. | Open Subtitles | على الورق فان لو أحد الكلاب الأشدّ خطرا على قيد الحياة |
| People Dergisinin yaşayan en seksi adam rekorunu elinde bulunduran aktör kimdir? | Open Subtitles | لكونه أوسم رجل على قيد الحياة لدى مجلة بيبول ؟ |
| Oradaki insanlar bana kendimi yaşayan en şanslı adam gibi hissettirmişti. | Open Subtitles | الناس جعلوني أشعر أكثر رجل محضوض على قيد الحياة تعرف ما أقصد؟ |
| Ve yine bu şey onun yaşayan en ilkel memeli olarak nitelendirilmesinin sebebi. | Open Subtitles | أكثر الثدييات بدائية على قيد الحياة. لذلك فالحلقات بين المجموعات الكبيرة من الحيوانات |
| Hep yaşayan en aptal zeki oldun ya da aptalların en zekisi. | Open Subtitles | دائما يكون لديك أما أغبى رجل ذكي على قيد الحياة أو أذكى رجل غبي لا زلت لم أفهمها لحد الآن |
| Eğer yanıtınız bu yönde olursa, kendisi İngiltere'de yaşayan en mutlu erkek ve siz de en mutlu kadın olacaksınız. | Open Subtitles | سيكون هو أسعد رجل على قيد الحياة في إنجلترا وستكونين أنت أسعد امرأة |
| Qhorin Yarımel yaşayan en iyi muhafızdır. | Open Subtitles | وكورين الهالف هاند أفظل مغوارٍ على قيد الحياة. |
| Siz, yaşayan en sevdiğim şairsiniz, sadece söylemek istedim. | Open Subtitles | أنتِ شاعري المفضل الموجود على قيد الحياة ، أردت قول هذا وحسب |
| Bekar kalmış herkes aynı şeyi söylecektir yaşayan en salak bekar bile. | Open Subtitles | ؟ اى اعزب سيقول نفس الشيء. حتى اغبى اعزب في الوجود |
| yaşayan en hızlı insana göre en yavaş okuyucusun. | Open Subtitles | حسنًا، أتعلم، بالنسبة لأسرع رجل في الوجود أنت أبطئ قارئ على الإطلاق |
| Gerçekten mi? - yaşayan en seksi erkekten söz ediyoruz June. - Lafımı bitirebilir miyim? | Open Subtitles | حقا؟" انه "الرجل الحي الاكثر اثارة" جون هل استطيع الانتهاء؟ |
| yaşayan en yaşlı Sahil Sekoyasının yaşını kimse bilmiyor çünkü bugüne kadar kimse ağaçların içini delip yıllık büyüme halkalarını saymadı. Ancak her halükarda, en yaşlı bireylerin ortaları boş görünüyor. | TED | لا يعرف أحد كم عمر أكبر السكويات الساحلية لأنه لم يسبر أحد أغوارها من قبل. لحساب "حلقات النمو السنوي"، وعلى كل حال، فإن الكبرى منها تبدوا مجوفة من الداخل. |
| Isabel Behncke Izquierdo: Cüce şempanzeler ile şempanzeler yaşayan en yakın akrabalarındır. | TED | إيزابيل: قردة البونوبو مع الشامبانزي هي أقرب أسلافك الحية. |
| Eğer senin hakkında düşündüklerimin yarısını biliyor olsaydın, yaşayan en gururlu erkek olurdun. | Open Subtitles | , لو كنت تعرف نصف ما ظننته بك اليوم لكنت ستكون أكثر الرجال فخراً |