| Rusya'ya gittim, sonra Anadolu'ya sonra da uzun seneler için, doğuya! | Open Subtitles | ذهبت إلى روسيا، ثم آسيا الصغرى، ثم إلى المشرق لعدة سنوات. |
| Annemin ölümünden sonra bağlantı kuramadım ve Yeni Zelanda'ya gittim. | Open Subtitles | فقدت التواصل بعد وفاة والدتي ، كما ذهبت إلى نيوزيلندا |
| Araştırma yapacak çoğu insan gibi, Amerika'ya gittim. Pittsburgh'da birkaç sene geçirdim. | TED | لذلك ذهبت إلى الولايات، كما يفعل الكثير من الناس أذا ارادوا القيام بالأبحاث، وقضيت بضع سنوات في بيتسبرغ. |
| Ben 4 seneliğine Londra'ya gittim, o da benim adımla, üniversiteye. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى لندن لأربعة سنوات و هو دخل الكلية الملكية باسمي |
| O halde sıradaki işim: Mika getirmek için çıkıp İskoçya'ya gittim. | TED | والامر التالي .. هو حصولي على الميكا فقد ذهبت الى استكتلندا لذلك |
| (Kahkahalar) Ben de Indiana'ya gittim. Burası genetik alanında Caltech kadar iyiydi, ve bunun yanında, çok iyi bir basketbol takımları vardı. Böylece Indiana'da oldukça mutlu bir yaşama kavuştum. | TED | (ضحك) وبالتالي ذهبت ل إنديانا، والتي كانت في الحقيقة بجودة كالتيك في علم الوراثة، بالإضافة إلى امتلاكهم لفريق كرة سلة جيد بالفعل. وبالتالي كان لدي في إنديانا حياة سعيدة بعض الشيء. |
| 2017 yazında bir teknoloji kursuna katılmak için San Francisco'ya gittim. | TED | في صيف 2017، ذهبت إلى سان فرنسيسكو، لأشارك في حدثٍ لدعم الشركات الناشئة بمشاركة 30 شركة أخرى. |
| O yüzden Meksika'ya gittim ve su altında yunuslarla yüzdüm. | TED | لذا ذهبت إلى المكسيك، وسبحت مع الدلافين. |
| Geçen sene bu devasa kayanın çölün ortasından yükseldiği Merkez Avustralya'daki Uluru'ya gittim. | TED | في العام الماضي، ذهبت إلى أولورو في وسط أستراليا، وهي صخرة ضخمة تشبه برجاً في الصحراء. |
| İki, yıl önce, ailemle İspanya'ya gittim. | Open Subtitles | منذ عامان مضوا, ذهبت إلى إسبانيا مع أبوي. |
| Ama aniden, çömlekçi olan babamı takip etmek için Japonya'ya gittim. | Open Subtitles | لكنني فجأة ذهبت إلى اليابان لألتحق بوالدي الذي يعمل بالخزف |
| Üniversitedeyken iki ayrı işte çalıştım sonra Quantico'ya gittim, sonra da büroya geçtim. | Open Subtitles | عملت في وظيفتين في الكليّة، وبعدها ذهبت إلى "كوانتيكو"، وبعد ذلك إلى المكتب |
| Adamı hapisten çıkarmak için, Japonya'ya gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى اليابان لأخرج هذا الرجل من السجن |
| Ben denemek ve soruya cevap bulmak için Kuzey Nigeria'daki Skoto'ya gittim. | TED | لقد ذهبتُ إلى سوكوتو في جنوب نيجيريا لمحاولة معرفة مدى بُعد خطر التصحر عنا |
| Çekip Avustralya'ya gittim, fakat hayat orada da pek iç açıcı değildi. | Open Subtitles | ...ذهبتُ إلى أستراليا, لكن الحياة ليست وردية هناك أيضاً |
| Önce Amerika'ya gittim. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى الولايات المتحدة أولاً |
| Bu sürecin ardından Avustralya'ya gittim yaklaşık 20 sene önce. | TED | في نهاية تلك المدة ذهبت الى أستراليا قبل ما يقارب عشرين سنة |
| Geçen yıl Milano'ya gittim, İtalya'ya. Ve dünyanın 200 ülkesinden gelen cep telefonu şirketleri yöneticilerine karşı konferans vermem gerekiyordu. | TED | في العام المضي ذهبت الى ميلان ,ايطاليا وكنت اتحدث الى جمهور من مدراء شركات الهواتف الخلوية من 200 دولة حول العالم |
| Yirmi bir yaşındaydı. Guatemala'ya gittim, Guatemala Ulusal Tiyatro Binasındaki | TED | كان عمرها 21 سنة. ذهبت الى غواتيملا وقدّمتها على |
| Aruba'ya gittim. | Open Subtitles | "لقد ذهبت ل"آروبا |
| Para biriktirip, iznimde onunla buluşmak için San Francisco'ya gittim. | Open Subtitles | كنت أدخر نقودي والإجازات وذهبت إلى سان فرانسيسكو لمقابلته. |
| Hayır, Natalie'yi getirmek için Ruanda'ya gittim. | Open Subtitles | - لا، سافرتُ إلى رواندا كي أُحضر ناتالي - |
| Liseden sonra, sırt çantamla İtalya'ya gittim. | Open Subtitles | بعد المدرسة الثانوية, ذهبتُ للتنزه حاملاً حقيبة ظهري إلى (ايطاليا) |