| Hayır, partide gördüğüm tamamen yabancı birine gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لا، أنا لا أذهب لشخص غريب كليا في حفل، حيث يمكن لأي أحد أن يسمع وأقول |
| Belirtmeye çalıştığım şey suçluluğunu örtmek için yabancı birine para vermektense seni önemseyen birinden özür dilemenin daha kolay olur. | Open Subtitles | أنا فقط أشير إلى أنّه يسهل أكثر أن تدرء ذنبكَ بوهب المال لشخص غريب على أن تعوض شخص تكترث حقاً لأمره |
| Babamın eşyalarını, tamamen yabancı birine veriyorsun, ama saçmalayan benim, öyle mi? | Open Subtitles | أنتِ تعطين أغراض أبي لشخص غريب وأنا أتصرف بغير عقلانية؟ |
| Az evvel kocamın tamamen yabancı birine hayatımızın en derin detaylarını anlattığını duydum. | Open Subtitles | لقد رأيت وسمعت عن زوجي من قبل تفاصيل من شخص غريب و سخيف |
| yabancı birine çocuğa bakması için fazladan nafaka ödemektense... | Open Subtitles | أفضل من دفع أموال الإهتمام بالأطفال لغرابء لايعرفهم.. |
| Tamamen yabancı birine tüm mülkünü, bir de karının parasını mı bırakacaksın? | Open Subtitles | ستتخلى عن كامل حقك بالتركه. ستذهب أموال زوجتك بالكامل لشخص غريب. |
| yabancı birine satmaktan daha kolay olur. | Open Subtitles | سوف يكون من الأسهل في الواقع من بيعه لشخص غريب |
| Peki. Cesaretin varsa, aletinin fotoğrafını tamamen yabancı birine gönder. | Open Subtitles | حسناً ، أتحداك أن ترسل صورة لعانتك لشخص غريب عنك تماماً |
| Peki. Cesaretin varsa, aletinin fotoğrafını tamamen yabancı birine gönder. | Open Subtitles | حسناً ، أتحداك أن ترسل صورة لعانتك لشخص غريب عنك تماماً |
| Yalnızca bir anlığına kafanın içini yabancı birine açmak gibi. | Open Subtitles | إنّه مثل السماح لشخص غريب بأن يدخل لرأسكٍ للحظة واحدة فقط. |
| Bir kadının, yabancı birine ismini söylemesi ülkemin adetlerinden değildir. | Open Subtitles | هذا ليس من اعراف بلدي. للمرأة أن تعطي إسمها لشخص غريب. |
| Bazen yabancı birine anlatmak işleri daha da kolaylaştırıyor küçük kardeşim. | Open Subtitles | هناك بعض الأشياء قد تكون سهلة أذ اخبرتها لشخص غريب من أن تخبره لأخوك الصغير |
| Yani buraya gelip O'Bannon'ı öldürüyorsun, sonra da tamamen yabancı birine her şeyi anlatıyorsun. | Open Subtitles | أقصد ، أنك أتيت هنا ، وقتلت " أوبانون" ثم بعد ذلك تسرد كل الأحداث لشخص غريب عنك تماماً. |
| yabancı birine epey fazla para vermişsin. | Open Subtitles | ذلك مبلغُ ضخم، لإعطائه لشخص غريب. |
| Taylor. Onun hayatını tamamen yabancı birine emanet eder miydin? | Open Subtitles | -أستثقين بحياته لشخص غريب تماماً؟ |
| Onun hayatını tamamen yabancı birine emanet eder miydin? Onu korumak için elimden gelen her şeyi yapardım ben. | Open Subtitles | -أستثقين بحياته لشخص غريب تماماً؟ |
| - yabancı birine gidip, oğlu için kan örneği mi isteyeceğiz? | Open Subtitles | ونحن في طريقنا لسؤال شخص غريب عن عينة من دم ابنه؟ |
| Belki de yabancı birine sosyal güvenlik numaramı vermem tuhaf kaçtı ama adam Nijerya prensiymiş. | Open Subtitles | ربما يجب أشعر بالغرابة من إعطاء شخص غريب رقمي للضمان الإجتماعي، لكنه أمير نايجيري |
| yabancı birine havlamasından biraz daha yüksek. | Open Subtitles | إنَه... إنَه مثل نباحها عندما تشعر بوجود شخص غريب فقط إنَه أعلى بقليل |
| yabancı birine çocuğa bakması için fazladan nafaka ödemektense... | Open Subtitles | أفضل من دفع أموال الإهتمام بالأطفال لغرابء لايعرفهم.. |