| Hayır. Benimle gelemezsin. Şu anda evimin yakınına bile yaklaşmamalısın. | Open Subtitles | أنت لست قادمًا لايجب أن تكون بالقرب من منزلي الآن |
| Yemin ederim, o zamana dek nehrin yakınına bile yaklaşmamıştım. | Open Subtitles | لم اكن هناك أقسم أنا لم أذهب بالقرب من النهر |
| Bizi yerlilerin yakınına getirdiğin için. Harika fotoğraflar çekeceğim. | Open Subtitles | لأخذنا قرب الهنود أنا سوف التقط بعض الصور الرائعة |
| Cesedi atacakları yerin yakınına kadar arabayla gelmemiş,bu planlamaktır. | Open Subtitles | إلا أنه لم يقترب بشكل كافى من الجثة،هذا تخطيط |
| Lütfen Tanrım, söz veriyorum, eğer sen onun veremini iyileştirirsen bir daha asla onun yakınına bile sokulmayacağım. | Open Subtitles | أيّ طير أو حيوان أو سمك رجـاءً يا إلهــي، فلتبعــد السـُـلْ عنها وأعدكَ بأنّني لن أقترب منهـا مرّة أخـرى |
| İnsanlara karşı saldırgan olmayan kurtlar kamp yerlerinin yakınına gelip artıklarıyla beslenebiliyordu. | TED | الذئاب التي أظهرت عدوانية أقل تجاه البشر يمكنها أن تقترب من معسكراتهم، لتتغذى على بقايا الطعام. |
| İlk önce bağış toplama partinize gelmemi istiyorsunuz ama şimdi de bağışçılarınızın yakınına dâhi yaklaşmamamı istiyorsunuz. | Open Subtitles | بالأول تقول أنك تريد حضوري بحفل جمع الأموال لكن الآن تقول لي أنك لاتريدني أن أذهب لأي مكان بقرب المتبرعين |
| Sence o geçmişiyle böyle bir evin yakınına yanaşabilir miydi? | Open Subtitles | هل تعتقد أن مع ماضيها أنها يمكنها الإقتراب من المنزل؟ |
| Etimi ve kanımı onun yakınına bırakmadan önce kanalizasyondan tırmanırım. | Open Subtitles | سأنظف البالوعات قبل أن . أترك لحمي ودمي بالقرب منه |
| Şirketleri üretim yerlerinin yakınına çekmek için Humbert mevkii uygun görünüyor. | Open Subtitles | لجذب الشركات ليستقرون بالقرب من مواقع الإنتاج موقع هوبرت يبدوا مثاليا |
| Söyle o serseriye, eğer bu evin yakınına bir yere gelirse, onu vururum. | Open Subtitles | قولي لذلك اللعين اذا اتى بالقرب من منزلي فسوف اقوم بإطلاق النار عليه |
| Küçük bir gölün yakınına çöken ceset suyu kirletmekle tehdit ediyor. | TED | فيَتهاوى بالقرب من بِرْكَةٍ صغيرةٍ، حيث تَتَوَعّد جثة ذلك الغزال بتَلَوُّيثِ مياه البركة. |
| - Kirk'ün kalıntılarını ve kamerasını bulduğumuz yerin yakınına benzemiyor. | Open Subtitles | لا يوجد شيء مثل هذا قرب المكان الذي وجدنا فيه بقايا كيرك أو كاميرته |
| Bundan sonra Eun Sae'nin yakınına bile yaklaşma. | Open Subtitles | لا تظهر فى أي مكان قرب ين سا من الآن فصاعدا. |
| Güney kapısının yakınına indir. | Open Subtitles | أنزلنا قرب الطرف الجنوبي. سنلاقي أقل مقاومة |
| Eğer bir kızımız olursa Beau Burroughs onun yakınına bile gelmeyecek. | Open Subtitles | اذا انجبنا بنت .. بوروز لا يقترب منها لمسافة 1000 ميل .. |
| Geçen sene grip olduğunda kimseyi yakınına getirtmediği zamanları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | ألا تذكر السنة الماضية عندما أصيبت بالانفلونزا و رفضت أن يقترب أحد بنطاق 100 ميل منها ؟ |
| Önsuç'un 15 km yakınına gelmeden her yerde göz kimliğim taranır. | Open Subtitles | سيتم عمل مسح ذري لعيني مئات المرات قبل أن أقترب عشر أميال من قسم قبل وقوع الجريمة |
| Bunun içinse nöronların bir çeşit elektrikli kayıt cihazı veya bir mikroskopla çok yakınına girmek gerekir. | TED | ولكن لفعل ذلك، يجب أن تقترب جداً من الخلايا العصبية باستخدام نوع من أجهزة التسجيل الكهربائي أو المناظير. |
| Bir daha golf oynarsan ki, bence oynama amaç topu şu bayrağın yakınına göndermek. | Open Subtitles | أنت، إن عدت ولعبت الغولف مجدداً، الأمر الذي لا ينبغي عليك فعله، الفكرة هي وضع الكرة بقرب هذه الدبوس |
| Onun yakınına bile yaklaşmayacaksın, endişelenecek hiçbir şey yok yani. | Open Subtitles | ،ليس عليك الإقتراب منها بتاتًا ولهذا لا شيء لتقلقي حياله |
| -Olduğun yerde kal, onların yakınına gitme, anladın mı? | Open Subtitles | ،إبقِ حيتُ أنتِ، لا تقتربي منهم أبداً أتفهمين ؟ |
| O ödülü almak için polislerin 100 metre bile yakınına gidemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا الاقتراب من مئة قدم من المبنى الفيدرالي لأخذ المكافأة |
| - Caleb-- - Hayatının geri kalanını kağıt bir elbise içinde kapısı olmayan bir ahırda tuvaletini yaparak geçirse bile, senin yakınına yaklaşmadığı veya seni incitmediği sürece umurum değil. | Open Subtitles | كايلب , لا يهمني اذا كانت ستبقى طوال حياتها في ثوب ابيض طالما انها لا تستطيع الأقتراب منك او ايذائك |
| Bu mekâna, dev gibi bir delik açtığımız zaman, o yobaz akılları sonunda buranın 1000 kilometre yakınına bile yaklaşmak istemeyecek. | Open Subtitles | وعندما ندمره سنحدث حفرة عميقة .. في ذاكرة هذا الجنس لدرجة أنهم لن يقتربوا لأكثر من 1000 كيلومتر من هذا المكان |
| Öylesine kusursuz bir uyarı sistemi olmalı ki av köpekleri çalıştığımız barakaların 15 metre yakınına geldiğinde hiç iz bırakmadan işi örtebilelim. | Open Subtitles | أريد نظام مثالى لإستخدام الإشارات إذا سمعت همس على بعد 50 قدم من أى من الأكواخ التى ستعملون بها سنتوقف بدون إشارة |