| Eğer biriyle yakınlaşmak istiyorsan bu riski göze almalısın. | Open Subtitles | إذا أردت التقرب من أحد فعليك المجازفة بهذا |
| Çünkü ilk gördüğüm anda aşık olduğum ... kişiyle yakınlaşmak istedim .... | Open Subtitles | لأنني أردت التقرب لشخص وقعت في حبه من أول نظرة |
| Onunla yakınlaşmak istiyorum ancak her şeyi batıracağımdan korkuyorum. | Open Subtitles | و أريد أن أتقرب اليه ،لكنني خائفة من أفساد الامر |
| Sizinle yakınlaşmak için yapıyorum bunu. | Open Subtitles | أريد أن افعل هذا كي أتقرب منكنّ |
| Biriyle yakınlaşmak isteyip... ..yapamamak kolay değil. | Open Subtitles | ليس الأمر سهلا عندما ترغب في الإقتراب من شخص ما و لكنك لا تستطيع |
| Sanırım kimseyle yakınlaşmak istemiyorsunuz çünkü hepiniz geri dönmüyorsunuz. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يود أحدنا الإقتراب من الآخر لأنه لن ينجو الجميع |
| Onunla yakınlaşmak istiyorsan... belki de aranızdaki boşluklara köprü kurmalısın. | Open Subtitles | إن أردت التقرّب منه، فربما عليك تقليل الفجوة. |
| - Vladimir Laitanan hedefti. - Operasyon gereği ona yakınlaşmak zorunda kaldınız. | Open Subtitles | وأثناء سير تلك العملية كان عليكِ التقرب منه |
| Tanrı'ya yakınlaşmak mı? Açlıktan ölen çocukları kurtarmak mı? | Open Subtitles | التقرب الى الله أنقاذ اأطفال العالم الجائعون |
| Birlikte takıntı haline getirdiğimiz adama yakınlaşmak istedim. | Open Subtitles | أردت التقرب للرجل الذي أشاركه الهوس. |
| Sana yakınlaşmak istiyor. | Open Subtitles | و يريد التقرب منكِ. |
| yakınlaşmak konusunda haklıydın. | Open Subtitles | "لقد كنتِ محقة بخصوص التقرب منهم" |
| Sana yakınlaşmak için biraz yalan söylemiş olabilirim. | Open Subtitles | لقد كذبت قليلا ً لكي أتقرب أليكِ |
| Demek istediğim tüm bunlar oldu çünkü seninle yakınlaşmak istiyordum. | Open Subtitles | ...الهدف هو, كل هذا حصل بسبب أنني كنت أحاول أن... أتقرب إليك |
| Tamam, sana hikâye için yakınlaşmak istedim. | Open Subtitles | حسناً, أردت أن أتقرب إليك, لأجل القصة. |
| Tamam, sana hikâye için yakınlaşmak istedim. | Open Subtitles | حسناً, أردت أن أتقرب إليك, لأجل القصة. |
| onların radarına girmek, yakınlaşmak, arkadaş olmak, | Open Subtitles | هو عن طريق التواجد ضمن الرادار الخاص به الإقتراب وإكتسابه صديقاً |
| Acaba Will aynı zamanda sana da yakınlaşmak istiyor olabilir mi? | Open Subtitles | أن (ويل) يحاول أيضاً الإقتراب منكِ؟ بالتأكيد لا |
| Yani tek yapmam gereken Carlton'a yakınlaşmak, lezzetli bir piliç gibi davranmak, sonra Masselin'in bunu yutmasını... | Open Subtitles | لذا كل ما عليّ فعله هو الإقتراب من، كارلتون، وأدّعي بأنني مُسلّية ثم نجعل ( مازلِن ) يبتلع هذا... |
| Gerçekten yakınlaşmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | ... تود حقاً الإقتراب |
| Sadece olayı kavramak için yakınlaşmak istiyorsun. | Open Subtitles | تريدين فقط التقرّب مني للتمحّص |
| Ona bir bıçakla yakınlaşmak için bir yol bulmanız gerekiyor. | Open Subtitles | عليك أن تجد طريقه للاقتراب منه بسكّين. |