| yakınmışsınız. | Open Subtitles | كنتما مقربين لبعضكما |
| İkiniz yakınmışsınız. | Open Subtitles | أنتما الاثنان كنتما مقربين |
| yakınmışsınız. | Open Subtitles | كنتما مقربين من بعضكما |
| Belki Donna Hawthorne'un evine gitmek istersin? Verdiğin bilgilere bakılırsa siz ikiniz oldukça yakınmışsınız. | Open Subtitles | ربما تعيش في مكان آخر ربما مع (دونا هاوثورن) ،يقال أنكم على علاقة وطيدة |
| Oldukça yakınmışsınız. | Open Subtitles | هذه علاقة وطيدة جداً. |
| Anladığım kadarıyla Bakan Rathenau ile yakınmışsınız. | Open Subtitles | أفهم انك والوزير كنتما مقربين |
| - Ama önceden epey yakınmışsınız. | Open Subtitles | -لكن كنتما مقربين جدّاً في الماضي . |
| Siz ve Ann çok yakınmışsınız. | Open Subtitles | أنت و(آن) كنتما صديقين مقربين |
| Butch'la epey yakınmışsınız anlaşılan. | Open Subtitles | -يبدو أنك و(بوتش) كنتما جداً مقربين . |