| Bir ara stüdyosuna gittim, birkaç tablosunu yakıyordu. | Open Subtitles | ذهبت إلى الاستديو الخاص به ذات مرة وكان يحرق بعض اللوحات |
| Bir gece, Johnny Carson şovundan sonra Drew'yu bahçede buldum bütün fotoğraflarımızı yakıyordu. | Open Subtitles | ذات ليلة بعد " جوني كارسون " ذهبت لأجد "درو " في الساحة يحرق جميع الصور فسألته ما هذا ؟ |
| Evet.Birşeyler yakıyordu. He was Bekle. | Open Subtitles | كان يحرق شيئا ، انتظر |
| Tam olarak bakterileri yakıyordu. | Open Subtitles | كان يحرق الجراثيم حرفياً |
| Giysilerini yakıyordu. | Open Subtitles | كان يحرق ملابسه |
| Evet, Nick bir keresinde bana doğum günü yemeği yapacağım diye evi yakıyordu. | Open Subtitles | (نعم, لقد كاد (نيك أن يحرق المنزل في مرة كان يحاول أن يحضر لي عشاء في عيد ميلادي. |
| - Sahiden boğazımı yakıyordu. | Open Subtitles | -لقد كان يحرق حلقي |
| Darnell Sam'in hücresinin hemen altında cesetleri yakıyordu. | Open Subtitles | يحرق الأجساد (أسفل زنزانة (سام |
| Parmaklarımı yakıyordu. | Open Subtitles | يحرق أصابعي. |