| Elektronik atığı açık alanlarda yakıyorlar. | TED | يحرقون الفضلات الالكترونية في فضائات مفتوحة |
| Bu doğru değil. Şu dumana bakın. Sanırım kömür yakıyorlar. | Open Subtitles | كلا, ليس كذلك أنظروا إلى الدخان أراهن أنهم يحرقون فحماً بمعنى آخر, أرض |
| yakıyorlar, karıştırıyorlar ve bütün tatları hayata geçirmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | هم يحرقون ويخلطون ويصنعون جميع النكهات الحية |
| Burda Şerpalar (Himalaya Halkı) ardıç dalları yakıyorlar. | TED | وهنا المرشدون المحليون يشعلون أغصان نبات "العرعر" |
| Gıda tedariklerini yakıyorlar. Bunlarla zengin oluyorlar. | Open Subtitles | ويحرقون أمدادات الطعام ويصبحون أغنياء جراء ذلك |
| Sanırım orada bazen çöp yakıyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يحرقون بعض النفايات هناك في بعض الأحيان |
| Sanırım bazen orada çöp yakıyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يحرقون بعض النفايات هناك في بعض الأحيان |
| Su kenarından birkaç kilometre çapına kadar otları yakıyorlar. | Open Subtitles | يحرقون العشب مِن حول حفرة الماء الوحيدة لعدة كيلومترات. |
| Evet. Salı günleri ölümcül derecede hastaları ve sakatlığı olanları yakıyorlar. | Open Subtitles | اجل، الثلاثاء، يحرقون المصابين بالشلل، والمرضى الميؤوس من شفائهم |
| Mandrakos'u yakıyorlar ceza olarak. | Open Subtitles | انهم يحرقون ماندراكوس كنوع من العقاب |
| -Hıristiyanlar Roma'yı yakıyorlar. -Bunlar Hıristiyanlar. | Open Subtitles | المسيحيون يحرقون روما انهم المسيحيون |
| Amerikan bayrağını yakıyorlar be. | Open Subtitles | انهم يحرقون العلم الامريكي عليهم اللعنة |
| Polisler! Her şeyi yakıyorlar! | Open Subtitles | انهم الشرطه ، انهم يحرقون كل شئ |
| Parmak izlerini yakıyorlar, çıkan kokuyu tahmin edemezsin. | Open Subtitles | كانو يحرقون الأشياء بمحلول نتن الرائحة |
| Parmak izlerini yakıyorlar, çıkan kokuyu tahmin edemezsin. | Open Subtitles | كانو يحرقون الأشياء بمحلول نتن الرائحة |
| Sen burada anlaşma yapmak için beklerken, onlar yakıyorlar,tecavüz ediyorlar ve öldürüyorlar! | Open Subtitles | إنهم يحرقون ويغتصبون ويقتلون بينما تجلس هنا منتظراً عقد صفقة معهم! |
| Köyleri yakıyorlar. | Open Subtitles | هائجون للغاية إنهم يحرقون قرى بأكملها |
| Lambaları yakıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يشعلون الأضواء الآن غادري من هنا |
| Herkesi öldürüyor, her köyü yakıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يقتلون ويحرقون القرى |
| Bedeni alıyorlar ve saatlerce yakıyorlar. | Open Subtitles | حسناً, لقد اخذوا الجثة و احرقوها لساعات |
| Acaba ne yakıyorlar merak ediyorum. | Open Subtitles | هذا يجعلك تتسآل مالذي يحرقونه |
| yakıyorlar mı? | Open Subtitles | يحرقوهم! |
| Böyle peyniri filan yakıyorlar. | Open Subtitles | يفعلون هذا النوع عندما يوقدون النار في الجبنة |