| Üzgünüm efendim. Trafik tam bir kâbus. Bir tür, sarımsak festivaline yakalandım. | Open Subtitles | آسف يا سيدي، المرور كان مريعاً، ثم علقت بنوع من احتفالات الثوم |
| Yağmura yakalandım. Geleceğinizi bilmiyordum Lord Mark. | Open Subtitles | لقد علقت في المطر، ولم أعرف أنك قادم يا لورد مارك |
| Hayır. Ben de yakalandım. Ben arabayı sürüyordum. | Open Subtitles | لقد تم القبض علي أن أيضا كنت أقود السيارة |
| Biraz hazırlıksız yakalandım, hepsi bu. | Open Subtitles | طلبوا مساعدتي على حين غرة و انا لست مستعدا،هذا كل ما في الأمر |
| Benim sıramdı ve yakalandım. | Open Subtitles | كان دوري وقد ضبطت وأنا أفعل |
| Fırtınaya yakalandım. Sen de bütün gece yoktun. | Open Subtitles | ,لقد علقت في العاصفة أنت أيضاً كنت بالخارج طوال الليل |
| Üzgünüm, batı duvarında yakalandım. Ayrılmam gerekir... | Open Subtitles | آسفة أيها النقيب, لقد علقت عند الجدار الغربي وكان علي الإنسحاب |
| İlk hırsızlık teşebbüssümde yakalandım. | Open Subtitles | أول مرة حاولت فيها سرقة شيئ تم القبض على |
| Çok yakalandım ve çok ceza ödedim. | Open Subtitles | لقد تم القبض علي عدة مرات, وأنا دفعت ثمناً غالياً |
| Bir suç işledim, yakalandım şimdi de cezamı çekeceğim. | Open Subtitles | أنا فعلت جريمة و تم القبض علي و الآن سأقضي عقوبتي |
| Çift taraflı çalıştım. yakalandım. Üzgünüm. | Open Subtitles | كنت ألعب على الطرفين وتم القبض علي, أنا آسف |
| Hazırlıksız yakalandım, onun görmesini istemezdim ve bir daha olmayacak. | Open Subtitles | أمسك بي على حين غرة وأنا لم أقصد أن أجعلها ترى ذلك، لن يتكرر مرة آخرى |
| Evet, yakalandım. | Open Subtitles | كان. حصلت لي. ضبطت. |
| yakalandım ve işkence gördüm. | Open Subtitles | لقد تم أسرى و تعذيبى |
| Ben kansere yakalandım ve iki göğsümü birden aldırmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد.. أصبت بالسرطان وقمت بإزالة كلا الثديين |
| - Söyledim sana, seni tanıyorum. Tamam, yakaladın beni. Doğrudur, yakalandım. | Open Subtitles | أخبرتكَ يا رجل، أنني أعرفك حسنٌ، لقد كشفتني، لقد كشفتني |
| İyi de koşardım ama yakalandım ve 15 yıl yedim. | Open Subtitles | حظيتُ بفترة جيدة، ولكن قُبض عليّ وسجنت 15 عامًا |
| Yine morga girmeye çalışırken yakalandım. | Open Subtitles | قبضوا عليّ وأنا أتسلل للثلاجة مرةً أخرى. |
| yakalandım sadece. | Open Subtitles | لكنني ضُبطت متلبسة. |
| Arkadaşlarla kafamız duman olurken yakalandım. | Open Subtitles | تم الإمساك بي أتعاطى مخدرات مع صديقي في الحارة. |
| yakalandım. | Open Subtitles | لقد أوقعتي بي |
| Bu yüzden yakalandım. | Open Subtitles | لهذا السبب تم كشف أمري. |
| Hatta Lonely Planet oraya "Raul Julia'nın inşa ettiği ev" diyor ve yakalandım. | Open Subtitles | في الواقع, يسمونها الكوكب الوحيد المنزل الذي قام ببنائه راؤول جوليا لقد كشفتيني |