| Her zaman yakalanmak istedin çünkü kötü olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | كنت دائما بحاجة ان يقبض عليك لأنك تعرفين انك سيئة |
| yakalanmak istemiyorsan, hırsızlık yapmayacaksın. | Open Subtitles | إذا لم تريدي أن يقبض عليك فلا تكوني لصَة |
| Acelesi olmasına rağmen yakalanmak istemiyor. | Open Subtitles | قد يكون مستعجلا, لكنه لا يريد ان يقبض عليه |
| Sence 18 yıl önce işlediği bir cinayet için yakalanmak mı istedi? | Open Subtitles | تعتقدين أنّه أراد أن يُقبض عليه بسبب جريمة إرتكبها قبل 18 عاما؟ |
| Aptal orospu çocuğu yakalanmak üzere. | Open Subtitles | ذلك الغبي سوف يودي بنفسه لأن يتم القبض عليه |
| Hazırlıksız yakalanmak ve rezil olmak istemeyiz. | Open Subtitles | لا أحد يُريد أن يتم الإمساك به وهو خالع السروال الداخلي |
| Tek bildiğim yakalanmak istemediğim. | Open Subtitles | أعلم فحسب أنّي لا أريد أن يتم الإمساك بي. |
| Bir bordelloda (genelevde) mı yoksa bir mafya üyesiyle mi yakalanmak? | Open Subtitles | أن يتم الإيقاع بك في مداهمة خامور أو أن يقبض عليك مع الرجل الحكيم |
| Tam boşanıyorken yakalanmak hoş olmamıştır. | Open Subtitles | من المحرج أن يقبض عليك في منتصف الإنفصال |
| Çünkü Merkür geri çekilmeye başlayacak, pantolonun inik yakalanmak istemezsin. | Open Subtitles | لأن عطارد سيعود للخلف قريباً و أنتي حقاً لا تريدين أن يقبض عليك و سروالك للأسفل |
| İzlerini yok edersin, eger... eger yakalanmak istemiyorsan. | Open Subtitles | ...عليك أن تمسح أثارك، إلاّ إذا كنت تريد أن يقبض عليك |
| Bu tip katiller, bilinçaltlarında yakalanmak isterler. | Open Subtitles | هذا النوع من القتلة يريد لا شعورياً ان يقبض عليه |
| Hani şu katillerin, aslında iğrenç şekillerde yakalanmak ve cezalandırılmak istedikleri hikayesini bilirsin. | Open Subtitles | تعلم، ذلك الشيء عندما يريد القاتل أن يقبض عليه و يعاقب على طرقه الوهينة |
| Meşhur olması için yakalanmak zorunda. | Open Subtitles | اذا اراد أن يصبح مشهوراً فيجب أن يُقبض عليه |
| Bunu bana yapan belli ki yakalanmak istemeyen bir polis. | Open Subtitles | من الواضح ، أيًا كان من أطلق عليّ هو شرطي خائف أنّ يتم القبض عليه |
| Hazırlıksız yakalanmak ve rezil olmak istemeyiz. | Open Subtitles | أنتما لا أحد يُريد أن يتم الإمساك به وهو خالع السروال الداخلي |
| yakalanmak mı istiyorsunuz ikiniz de? | Open Subtitles | أتريدان أن يتم الإمساك بكما أنت الإثنين ؟ |
| Sonunda biliriz ki aslında kız yakalanmak istiyordur. | Open Subtitles | أعتقد أننا نعلم في النهاية هي تريد أن يتم القبض عليها. |
| Bu önceki söylediğin değil. yakalanmak istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | . ليس هذا ما قلتِه من قبل . لقد قلتِ أنك أردت أن يُقبض عليك |
| Sadece yakalanmak istemiyorum. | Open Subtitles | إني لا أريد بأن يُقبض عليّ فقط |
| Kaçmaya çalışmak aptallık, yakalanmak daha büyük aptalık. | Open Subtitles | أتعرف .. أنت يمكنك الهرب لكنك لا تستطيع أن تجعلهم لا يمسكوا بك |
| Şimdi söylememe gerek yok gerçi ama üzerimdeyken yakalanmak istemiyorum. | Open Subtitles | إذن... للتوضيح، لا أريد أن يتم ضبطي بهذا. |
| Kendimi kötü hissediyordum. Belki yakalanmak istedim. | Open Subtitles | شعرتُ بالسوء ربما أردت أن يتم الأمساكُ بي |
| yakalanmak istemezsin. | Open Subtitles | لا يجب ان يتم الامساك بنا نعم بالتأكيد |
| Denerken, korkarken... yakalanmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان يقبض علي وانا احاول لا اريد ان يقبض علي وانا خايف |