| Bu yüzden pul biber ağzınızı, wasabi ise burnunuzu yakar. | TED | لهذا السبب: يحرق الفلفل الحار فمك، بينما الوسّابي يحرق أنفك. |
| Gaz İrisi yakar ve ne yapacağını bilemez hale gelir, kontrol edilemez bir şekilde ağlamaya başlar. | TED | يحرق الغاز أيريس، وفجأة لا تستطيع منع نفسها، تبدأ في البكاء دون قدرة على التوقف. |
| Bir gün Tanrı bütün otları yakar ve ekinleri kurtarır. | Open Subtitles | ويوم ما سيحرق الله الأعشاب الضارة ويبقي الفاكهة يا بيلي |
| Karbonhidrat yakar. Vücuttaki tüm karbonhidratı yakıyor. | Open Subtitles | إنها تحرق الكاربوهيدرات إنها تحرق كل الكاربوهيدرات. |
| Yani, bazı kızlar kalkar ve dünyada onun çıplak olmasından daha komik bir şey yokmuş gibi bir sigara yakar. | Open Subtitles | بعض الفتيات تجلس و تشعل سيجارة كما لو أن كونها عارية أمراً عادياً |
| Kaç tane adam babasının gece kulübünü babası hâlâ içindeyken yakar ki? | Open Subtitles | كم من الرجال يحرقون نادي والدهم الليلي بينما والدهم مازال بداخله |
| - Sıcak su bebeği yakar. - Lütfen. Lütfen. | Open Subtitles | ــ الماء الساخن يحرق الطفل ــ أرجوك، أرجوك |
| Bazen, cam boru o kadar ısınır ki, eli yakar. Bu da geride, deri bırakır. | Open Subtitles | أحياناً أنبوب الزجاج يصبح ساخناً جداً يحرق البشرة مما يترك خلفه أنسجة الخدش |
| Pekâlâ, o kadar voltaj benim şu ana kadar gördüğüm her işlemciyi yakar. | Open Subtitles | حسنا ، هذا الاستعمال الكثير ممكن أن يحرق أي معالج سبق لي أن رأيت |
| Bu hidroklorik asit, bunu yersem içimi yakar ve bir köpek gibi ölürüm. | Open Subtitles | ذلك هو حمض الهيدروليك. إن أكلته سوف يحرق ما بجوفي و يقتلي مثل الكلب. |
| Kurbanlarını yakar, kurbanlarını gömer, kurbanlarını boğar kurbanlarının içini dışına çıkarır... | Open Subtitles | يحرق ضحاياه، يقبر ضحاياه، يخنق ضحاياه، يخرج أمعاء ضحاياه |
| Bir sperm bankasını kim yakar ki? | Open Subtitles | مَن مِن المحتمل أن يحرق بنك الحيوانات المنوية؟ |
| -12 volttan gelen akım 4.2 voltla çalışan cep telefonunu anında yakar. | Open Subtitles | تيار مستمر قدره 12 فولط سيحرق دارات جوال 4.2 فولط بجزء من الثانية |
| Sonsuza kadar beni canlı canlı yakar. | Open Subtitles | إنه سيحرق اللحم الذي على عظامي للأبد |
| Annem bunu yakar mı sence? | Open Subtitles | هل تعتقد بأن أمي سوف تحرق ذلك ؟ سوف تحرقه ، أليس كذلك ؟ |
| Gece karanlıktır ve korkularla doludur yaşlı adam. Ama ateş hepsini yakar. | Open Subtitles | إن الليل مظلم ومخيف أيها العجوز ولكن النار تحرق كل شيء |
| Her ne ise, buradadır, parlar, yakar.. | Open Subtitles | مهما كان، هو هنا، انها تشعل حروق ساخنة... |
| Tanrıya inanan insanlar da birşeyler yakar, Hyde. | Open Subtitles | الذين يحرقون الاشياء يؤمنون بالرب ، "ايضاً "هايد |
| Hareketli bir adam, dilini yakar... ..ve yiyeceğin de tadını çıkaramaz. | Open Subtitles | رجل لا يهدأ ينتهي بحرق لسانه.. ولا يمكنه تذوق طعامه. |
| Eski dostu onun için ödül olmuşsa bu onu da yakar | Open Subtitles | سأقود لمدينة "دودج" باحثاً عن .. قبض الجائزة على صديقها العجوز والذي سيقضي عليها |
| Çok yaklaşırsanız gözlerinizi ve burun deliklerinizi yakar. | TED | إذا اقتربت كثيراً، ستحرق عينيك وتلسع أنفك. |
| Bir de gama var, o tam bir zehirdir, içine geçip seni içten içe yakar. | Open Subtitles | وبعد ذلك حصلت على الغاما، الذي سامّ كليا. يذهب خلالك. يحرقك من داخلا وخارجا. |
| Benim için yakar mısın? | Open Subtitles | هل بالإمكان أن تذهب تضيئه لي؟ |
| Frank, annenin canını yakmasa da senin canını yakar. | Open Subtitles | لأن (فرانك) ربما لا يؤذي أمك و لكنه سيؤذيك |
| Ama bir süre sonra kanı alevlendirir yakar sülfü madeni gibi. | Open Subtitles | .. و لكن متى ابتدأ فعلها في الدم .. ستحترق كمعادن الكبريت. |
| Onu kontrol etmelisin yoksa seni yakar. Ya da onu yakar. | Open Subtitles | يجب أن تتحكم به وإلا ستحرقك أحرقه هو |
| Bu kadar dar lateks elbise kızların hem yüreğini yakar hem dudaklarını. | Open Subtitles | هناك شيء ما في البذلة المطاطية المجسمة يشعل النار في شفاه الفتيات |
| Biraz yakar ama işe yaradığını göreceksin? | Open Subtitles | انه يلسع قليلاً ولكن مفعوله أكيد, أترين؟ |