| Şundan yüzde yüz eminim ki bu yaklaşım arabaları sattırır. | Open Subtitles | أنا متأكد بنسبة مئة بالمئة أن هذا النهج سيبيع السيارات. |
| Ve kanun gücü yaptırımlarına çağdaş yaklaşım hakkındaki görüşlerimi paylaşma fırsatı için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | و أتطلّع قدماً للفرصة كي أشارك . أفكاريّ بشأن النهج الحديث لإنفاذ القانون |
| Için cesur bir yaklaşım zayıflıklarından yararlanmak için ... müşterilerimizin bu işleri. | Open Subtitles | أنه نهج عدائى يكشف ثغـراتنا الى الخصم وأعتقد بأننا بمـوقف قـانونى أفضل |
| Çok enteresan bir yaklaşım, ...ama işe yarayacağını düşünüyorsan, durma, böyle söyle. | Open Subtitles | هذا نهج مثير للأهتمام لكن اذا عملت بالنسبة لك .. اذهبي ورائهاا |
| Bu da normaldir, çünkü aslında bu yaklaşım yenilikçi değildir. | TED | والذي هو مناسب، لأنه في الواقع، هذه المقاربة ليست مبتكرة. |
| Bu yaklaşıma, yaşayan organizma içinde biyoreaktör adını verdik ve bu yaklaşım sayesinde çok büyük miktarlarda kemik ürettik. | TED | وهذه المقاربة ندعوها المفاعل حيوي داخل الكائن الحي، وقد استطعنا أن ننتج كميات هائلة من العظام باستخدام هذه الطريقة. |
| En iyi yaklaşım, başka eyaletten çalınan aracın aynısından bulmak ve onun temiz belgelerini kopyalamaktır. | Open Subtitles | المنهج الأفضل هو البدء بمستندات سليمة ,لسيارة أخرى من خارج الولاية ثم مطابقة السيارة المسروقة بالمستندات السليمة |
| Peki bu yeni yaklaşım bize ne kazandırır? | TED | ولكن ماذا يعطينا هذا النوع و النهج الجديد ؟ |
| Sessizce, çok tantana olmadan bu yaklaşım, satranç alanında zaferler biriktirdi. | TED | بهدوء، ودون ضجة إعلامية، استطاع هذا النهج حصد انتصارات عديدة أبعد من لعبة الشطرنج. |
| Ve Birleşik Devletler Belediye Başkanları Konferansı tarafından da, sadece yaklaşım olarak değil, özel bir model olarak desteklendi. | TED | والمؤتمر الأميركي لرؤساء البلديات قد أيد ليس فقط النهج لكن هذا النموذج المحدد. |
| Bu yaklaşım, önceden planlı prosedürlerde gerçekten çok iyi çalışıyor bence ancak önceden planlanmış olması gerekiyor. | TED | وهذا النهج يعمل بشكل جيد جداً، كما أعتقد، في الإجراءات المخطط لها مسبقاً، ولكنه شيء لديك فيه خطة مسبقة. |
| Bu yeni yaklaşım, suçluların ekonomik dengelerini değiştirmemiz gerekliliği üzerine inşa edilmeli. | TED | ويحتاج هذا النهج إلى أن يركز على فكرة أننا بحاجة إلى تغيير اقتصاد المحتالين. |
| Diğer tarafta George Henning'e hayvan DNA'sı enjekte ederek amacına ulaşmak için mantıksız, hatta fantastik bir yaklaşım sergiledi. | Open Subtitles | هذا الشخص حقن حمض نووي حيواني في جسم جورج هينينج كشف عن نهج خيالي غير عقلاني لتحقيق أهدافه الطبية |
| yani, pazarın bu segmentine yönelen insan merkezli bir yaklaşım olmamıştır. Bunu düşünmenin önemli olduğuna gerçekten inanıyorum. | TED | لذلك فانه لم يوجد نهج يركز على الأنسان لمعالجة هذا الجزء من السوق ، لذلك نحن نعتقد انه من المهم جدا ان نفكر بذلك |
| En basit cevabıyla bu, toplumsal adalete yönelik bir yaklaşım ve çoğunlukla işe yaramıyor. | TED | حسنًا، الإجابة ببساطة أن هذا نهج متقدم نحو العدالة الاجتماعية، وفي كثير من الأحيان يكون غير مُجدٍ. |
| Buradaki çocukların genelde sergilediğinden farklı bir yaklaşım. - Domal. | Open Subtitles | هذه طريقة مختلفة عن الطريقة اللتي يسألني بها بقية الشباب |
| Profesyonel hayatınızda, bu yaklaşım sizi hayatta tutar. | Open Subtitles | هذا المنهج في حياتك العملية, يبقيك بمأمن |
| Yüz farklı poliglotla konuştuysam dil öğrenmeye yönelik yüz farklı yaklaşım dinledim. | TED | لو أني سألت مئة شخص مختلف من متعددي اللغات، لسمعت مئة منهج مختلف لتعلم اللغات. |
| Benzer bir yaklaşım teknolojiye de uygulanabilir. | TED | ونفس الأسلوب يمكن تطبيقه على التكنلوجيا كذلك. |
| Ve bu yüzden, önceki yaklaşımlar etkili olmadı. Bunun için biz farklı, ve daha kökten bir yaklaşım denedik. Sokaklara farklı bir açıdan baktık. | TED | لذلك لا شيء من هذه المحاولات نجح فعلا لذلك أخذنا نهجا جديدا , نهجا أضخم لقد نظرنا الى شوارعنا بطريقة مختلفة |
| Burada daha disiplinli bir yaklaşım izlediğimiz için kendimle gurur duyardım. | Open Subtitles | كنت أجامل نفسي حين كنا ننتهج نهجًا أكثر انضباطًا هنا. |
| Delilik tedavisi konusunda yepyeni bir yaklaşım izleyebileceğiz. | Open Subtitles | أن نري اُسلوب جديد لمعالجة الجنون |
| Bunun yerine farklı bir yaklaşım sergiledi. | Open Subtitles | لكنه بدل أن يفعل ذلك اتبع أسلوباً مختلفاً |
| Sanırım durum daha hassas bir yaklaşım gerektiriyor. | Open Subtitles | ربما يتطلب الموقف أتباع منهجاً أكثر حساسية. |
| Bunun için çok farklı bir yaklaşım, deneye dayalı bir yaklaşım gerekiyordu. | Open Subtitles | وهذا يتطلب نهجاً مختلفاً تماماً.نهج قوامه التجريب |
| Masaüstü bilgisayarına yeni bir yaklaşım gibi. | TED | أنها مقاربة جديدة نوعا ما لسطح مكتب الحاسب |
| Bu yaklaşım sadece seni öldürmeden teslim olursam gerçekleşir. | Open Subtitles | تلك النظرة تبدو مسندة على أن أستسلم بدون قتلك |