| Bana isnat ettikleri şey değilim. Oğlunun yanına da yaklaşmadım. | Open Subtitles | أنا لست كما يدعون و أنا لم أقترب من إبنك |
| O gece evin yanına bile yaklaşmadım. | Open Subtitles | لم أقترب من ذلك المنزل في تلك الليلة أبدًا |
| Kapıdaydın ama karın orada olduğu için yaklaşmadım. | Open Subtitles | كنتَ عند البوابة، ولكن لم أقترب لأن زوجتك كانت هناك. |
| Hatta nefes alıp almadığını kontrol etmek için bile yanına yaklaşmadım. | Open Subtitles | ولم أقترب منها حتى لأرى إن كانت ما زالت تتنفس |
| Evet, ve eniştenin lejyoner hastalığı var ve evini su bastı ve bende kızı bulmaya hiç yaklaşmadım. | Open Subtitles | وزوج أختك لديه ذلك المرض وبيتك غارق. ولم أقترب من إيجاد هذه الفتاة. |
| Bilmem. Gerçek bir yılana yaklaşmadım hiç. | Open Subtitles | لست أعرف، لم أقترب يوماً من إحداها |
| Görsel korteksin yanına yaklaşmadım. | Open Subtitles | لم أقترب من العصب البصري تماماً |
| Başka kimseyi sevmedim, yakınına bile yaklaşmadım. | Open Subtitles | لم أحب أي شخص آخر لم أقترب من ذلك حتّى |
| 24 saattir bir kaktüse bile yaklaşmadım. | Open Subtitles | لم أقترب من صبار خلال 24 ساعة ماضية. |
| 24 saattir bir kaktüse bile yaklaşmadım. | Open Subtitles | لم أقترب من صبار خلال 24 ساعة ماضية. |
| Bir metre bile yaklaşmadım. | Open Subtitles | لم أقترب منها ضمن حدود قدمين |
| Bir çocuğun yanına bile yaklaşmadım. | Open Subtitles | لم أقترب من طفل |
| O adamın yanına yaklaşmadım. | Open Subtitles | لم أقترب من ذلك الرجل |
| Fazla yaklaşmadım. | Open Subtitles | لذا لم أقترب كثيرا. |
| Kaputunun yanına bile yaklaşmadım ben, adamım. | Open Subtitles | لم أقترب من المقدمة |
| Bunları elde etmeye yaklaşmadım bile. | Open Subtitles | ولستُ أقترب من أيّاً منهم |
| Ona hiç yaklaşmadım, denemedim bile. | Open Subtitles | لن أقترب منها ولن أحاول أبداً |
| Solunum cihazının yanına bile yaklaşmadım. | Open Subtitles | أنا لم أقترب من جهازها |
| Yanına yaklaşmadım ki! | Open Subtitles | لم أقترب منه. |
| - Yanına yaklaşmadım. | Open Subtitles | لم أقترب منه |