| Fakat yanan bir ateşe çok yaklaşmaktan kaçınmalı yoksa kesin birisi yanar. | Open Subtitles | ولكن نتجنب الاقتراب الشديد من اللهيب الواسع، وإلا احترق أحدنا بلا ريب. |
| Bana yaklaşmaktan da korkuyorsun. | Open Subtitles | أو من الاقتراب مني. |
| Ama bence yaklaşmaktan fazlasını yapalım. | Open Subtitles | لكنني أقول أننا نفعل أكثر من النظر إليه |
| Ama bence yaklaşmaktan fazlasını yapalım. | Open Subtitles | لكنني أقول أننا نفعل أكثر من النظر إليه |
| Ona yaklaşmaktan korkuyordum fakat o gece kader benden yanaydı. | Open Subtitles | خُشيت الإقتِراب مِنْها، لكن في تلك الليلِه، القدر كَانَ بجانبِي. |
| İnsanlara gizlice yaklaşmaktan daha iyi bir şeyler yapar mısın? | Open Subtitles | مفيش حاجة تعمليها افضل من الإقتِراب خلسةً من الناسِ؟ |
| Bu olaydan sonra, uzun bir süre başka birine yaklaşmaktan çekindim. | Open Subtitles | كنت خائفاً من التقرب من أحد لوقت طويل |
| Ama yaklaşmaktan korkmuyor. | Open Subtitles | ولكنها لم تردع من الاقتراب. |
| - Doğrudan yaklaşmaktan başka şansımız yok, Finch. | Open Subtitles | لا يوجد وقت لشيءٍ غير الاقتراب المباشر يا (فينش). |
| Bu olaydan sonra, uzun bir süre başka birine yaklaşmaktan çekindim. | Open Subtitles | كنت خائفاً من التقرب من أحد لوقت طويل |