| Herkes krala yaklaşmayı dener ama çok azı kale kapısından geçer. | Open Subtitles | كثيرون حاولوا الإقتراب من الملك قليلون هم من تجاوزوا أسوار القلعة |
| Henüz yeterince yaklaşmayı başaramadım. | Open Subtitles | لم أتمكن حتى الآن من الإقتراب منه بما يكفي. |
| Artık asansörlere yaklaşmayı deneyebilirsin. | Open Subtitles | -لا شيء تستطيع الآن الإقتراب من المصعد بالطريقة القديمة |
| Ona insanların arkasından gizlice yaklaşmayı ve bıçaklamayı falan öğretmişler. | Open Subtitles | إنهم يعلمونه كلّ تلك الأساليب كيف ينسلّ دون علم أحد، ويقتلُ الناس بالسكاكين.. |
| Ona insanların arkasından gizlice yaklaşmayı ve bıçaklamayı falan öğretmişler. | Open Subtitles | ويقتلُ الناس بالسكاكين.. ويقصُ الرقاب، ويقطع الفخذ |
| Görünmeden yaklaşmayı ise unut gitsin. | Open Subtitles | ومستحيل الإقتراب منه دون أن يراكِ أحد |
| Anlaşıldı. Galactica yaklaşmayı yarıda kesin dedi. | Open Subtitles | تلقيت ذلك , (جلاكتيكا) أمرت بإلغاء الإقتراب |
| Galactica yaklaşmayı iptal edin diyor. | Open Subtitles | تلقيت ذلك , (جلاكتيكا) أمرت بإلغاء الإقتراب |