"yalıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يلعق
        
    • تلعق
        
    • لعق
        
    • يلعقني
        
    • بلعق
        
    • ولغ
        
    • يداعبك
        
    Yargıcın gözünün içine bakarak parmaklarını yalıyor. Open Subtitles و يلعق يديه لكى ينظفها اللعنة عليه فقالت القاضية
    Ayrıca, o her gün kıçını yalıyor. Open Subtitles و بالإضافة إلى ذلك فهو يلعق مؤخرته يوميًّا
    Yalan söylüyor. Rol yaptığı zaman dudaklarını yalıyor. Open Subtitles هوا لديه طريقه فهو يلعق الشفه عندما يملك اعلى ورقه
    Bacağını karısının yaladığını düşünecek, ama aslında köpek yalıyor olacak. Open Subtitles سيعتقد أنّ زوجته هي التي تلعق ساقه لكنه سيكون الكلب شاهدا
    Son üç saattir göt deliğini yalıyor. Open Subtitles فهو مستمر فى لعق فتحة شرجه طوال الثلاث ساعات الماضيه
    Baksana, beni yalıyor çünkü hoşuna gidiyor. Open Subtitles هل يعجبك ذلك؟ انه يلعقني لأنه يحب أن يلعقني
    Kabalığımı mazur gör ama Adam bir köpeğin su içmesi gibi am yalıyor. Open Subtitles أُعذري وقاحتي لكن آدم يلعق المهبل كالكلب يشرب الماء
    Şuradaki geldiğimizden beri kendini yalıyor. Open Subtitles لأن ذلك القط هناك كان يلعق نفسه منذ ان وصلنا الى هنا
    Manny çöpteki çörek kaplarını mı yalıyor? Open Subtitles هل هذا ماني يلعق باقي ملصقات الكعك من النفاية ؟
    Bakın! Kayanın üstündeki bakteri tabakasını yalıyor. Open Subtitles إنظروا ، إنه يلعق الغرين كم نلك الصخرة
    Yargıcın gözünün içine bakarak parmaklarını yalıyor. Open Subtitles الآن هو ينظر إلى القاضية ... مباشرة فى عينها و يلعق يديه لكى ينظفها
    Hava durumunu sunarken dudaklarını yalıyor fark etmiş miydin? Open Subtitles عندما يقول خبير الارصاد الجوية التبصر، ذلك... يلعق شفتيها... ؟
    Çocuklardan birisi şut çekmeden önce her seferinde topu yalıyor. Open Subtitles أحد الأطفال دائما ما يلعق الكرة
    Daha kolay kesmek amacıyla, Nanook,aniden buzlanan mors dişinden bıçağını yalıyor. Open Subtitles من أجل قطع المزيد بيُسر، يلعق (نانوك) سِكيّنه المصنوع من عاج الفظ، التي على الفور تنصقل على الجليد.
    - Aslında... - Ben olmasam hâlâ posta odasında pulları yalıyor olurdun. Aslında Quentin, sana rağmen hâlâ bir işim var! Open Subtitles لولاي لكنت لا تزال تلعق الطوابع في غرفة البريد في الحقيقة يا كوينتن تمكنت من الاحتفاظ بعملي بغض النظر عنك
    Kızım, Lily, orada bir oğlanı yalıyor. Open Subtitles ابنتي ليلي تلك الفتاة التي تلعق ذلك الفتى الصغير
    Hoşt! Her boku yalıyor. İğrenç. Open Subtitles ابتعد أيها الكلب، إنها تلعق كل شئ، اشعر بالأشمئزاز
    Köpek el yalıyor! Köpek el yalıyor! Biraz su kaynat! Open Subtitles الكلب لعق اليد أغلوا بعض الماء، الكلب لعق اليد
    - Köpek el yalıyor. - Evet, biliyorum. Open Subtitles الكلب لعق اليد - نعم، أعلم أن الكلب لعق اليد -
    Bak, beni yalıyor. Beni sever. Open Subtitles اترى ذلك انه يلعقني فهو يحبني
    Diğer yarısında da benim suratımı yalıyor. Bu yüzden dişini fırçalıyorum işte. Open Subtitles وتقضي النصف الآخر بلعق وجهي لهذا أغسل أسنانها
    Birini yendiği zaman, üstüne süt döküyor ve bir kedi gibi yalıyor. Open Subtitles شيء له هو عندما انه يدق شخص ما انه يصب الحليب عليها ثم انه ولغ تشغيله
    Kocan seni yalıyor mu? Open Subtitles ألا يداعبك زوجك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more