| Ama başkalarıyla olmamı istemeyeceğini biliyorum ben de incinmesin diye yalan söylüyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها لاتريدني أن .. أرى نساء أخريات لذا فأنا أكذب عليها حتى لا أجرحها |
| SAT puanım ile ilgili 15 yıldır yalan söylüyorum. -Kaç aldın? | Open Subtitles | كنت أكذب بشأن معدّلي الدراسي لمدة 15 سنة |
| Sana yalan söylüyorum, çünkü seni seviyorum. Dürüst olmak, umursamamak demek. | Open Subtitles | انا أكذب لأنني أحبك لو كنت صريحاً معك لكان يعني ذلك أنني لا أهتم |
| Dışarıdaki karılara doğruyu söylüyorum. Sana yalan söylüyorum, çünkü sen önemlisin. | Open Subtitles | عندما أطون مع العاهرات اكون صريحاً أنا اكذب عليك لأنني أهتم |
| Ben yalan söylüyorum, siz doğru. | Open Subtitles | أنا الكذب . أنت على حق . |
| Şahsen ve telefonda yalan söylüyorum. Dostlarıma yalan söylüyorum. | Open Subtitles | أكذب على كل شخص وعلى الهاتف أكذب على أصدقائي |
| Şahsen ve telefonda yalan söylüyorum. Dostlarıma yalan söylüyorum. | Open Subtitles | أكذب على كل شخص وعلى الهاتف أكذب على أصدقائي |
| 16 saat çalışıyorum, üç saat yarım yamalak uyuyorum kalan beş saatte de kızıma her şey yoluna girecek diye yalan söylüyorum. | Open Subtitles | وأنا آخذ 16 للحكومة أقضي 3 أتظاهر بالنوم و 5 أخرى أكذب على إبنتي |
| Lori'ye aylardır yalan söylüyorum. | Open Subtitles | لماذا لانكون .. ؟ كنت أكذب على لوري طول الأشهر الماضية |
| Hayır, yine yalan söylüyorum kötü hissettiriyor. | Open Subtitles | كلاّ، إنني أكذب ثانية، هذا يشعرني بالسوء |
| Herkese yalan söylüyorum, her zaman ve bu berbat bir şey. | Open Subtitles | أنا أكذب على الجميع طوال الوقت، وهذا شيء مقرف |
| Hayır Ada yalan söylüyorum... Ben zaman zaman gidip bakıyorum o sokağa. | Open Subtitles | لا يا آضا إنى أكذب أنا أذهب وأنظر لذلك الشارع بين الحين والآخر |
| Tanıştığımızdan beri yalan söylüyorum geçmişim hakkında, hepsi bu. | Open Subtitles | لقد كنت أكذب عليك منذ أن إلتقينا. عن ماضي وذلك،وأنني ،، أنني آسفة. |
| Kardeşime göre yalan söylüyorum, hiç konuşmayan ve ıssız biriymişim. | Open Subtitles | أخت.. هي تظننـي أكذب وكاتمـة أسرار ومنعزلـة |
| Konusunda sadece Dışişleri Bakanlığı'na değil, Bazı Kongre üyelerine de yalan söylüyorum. | Open Subtitles | حسناً، لأنّي لستُ أكذب فقط على وزارة الخارجية ولكن على عدّة أعضاء في الكونغرس |
| Sabahtan beri bütün arkadaşlarıma yalan söylüyorum ve uğruna beni terk ettiğin kadın için öğle yemeği alıyorum. | Open Subtitles | طوال الصباح وأنا أكذب على أصدقائي والآن أحضر الطعام للمرأة التي تركتني لأجلها |
| Ben de Stanford'a gittim diye yalan söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أكذب أيضاً عندما أقول إني ذهبت إلى جامعة ستانفورد |
| Çok uzun zamandır yalan söylüyorum artık gerçekleri ayırt edemiyorum bile. | Open Subtitles | انا اكذب لمده طويلة جداً حتى اننى لا اعرف الحقيقة |
| yalan söylüyorum. | Open Subtitles | (الإسكات) (همسات) أنا الكذب. |
| Hakettiğin ikramiyeni alma diye yalan söylüyorum. | Open Subtitles | أَكْذبُ لخَدْعك خارج علاوتِكَ المكتسبة بالمشقةِ. |
| Jenna'nın arkadaşı ve ona zaten yeterince yalan söylüyorum. | Open Subtitles | لا تقتلها وحسب، إتفقنا؟ إنّها صديقة (جينا)، و لديّ ما يكفي إثإثقالاً لكاهلي لكذبي على (جينا) بشأن باقي الأمور. |
| İşlerini yapoyorum, karılarına yalan söylüyorum! | Open Subtitles | أقوم بكل عملهم وأكذب على زوجاتهم |
| Pekala. Tamam, size yalan söylüyorum. | Open Subtitles | .حسنٌ, حسنٌ , إنني أكذبُ عليكم |