| Bir çocuca tecavüz etmenin cezası olan... bu işkenceden kurtulmak için yalvaracaksın. | Open Subtitles | ستتوسل عبثاً لكي تتخلص من العذاب الذي ستعاقب به لأغتصابك طفلة. |
| Bunun için yalvaracaksın. Duymak istediğim şeyi söylersen belki sadece kör etmekle yetinirim. | Open Subtitles | وذلك هو الذي ستتوسل لأجله أخبرني بما أريد أن أسمع ولربما أريحك |
| İhanetin yüzünden affedilmek için yalvaracaksın ve barış antlaşmasını reddedeceksin. | Open Subtitles | سوف تتوسل المسامحة على خيانتك وسوف تشجب اتفاق السلام هذا لن يحدث أبداً |
| Bir köpek gibi nefes nefese seni öldürmem için bana yalvaracaksın. | Open Subtitles | سأجعلك تنفث مثل الكلب تتوسل لي أنّ أقتلك. |
| Vicodin için sana yalvarmamdan çok önce sen gelip kız için yalvaracaksın. | Open Subtitles | ستأتين و تتوسلين إليَّ لأنقذ تلك الفتاة قبل أن أتوسل إليكِ طلباً للحبوب |
| Seninle öyle güzel ve uzun bir sevişmeye hazırlanıyorum ki aynı anda hem durmam hem devam etmem için yalvaracaksın. | Open Subtitles | انى مستعد لممارسة الجنس معك لفترةطويلة وبشدة ستتوسلين الىالتوقف وستستمرين فى الوقت ذاته |
| İçine mermi sıkmam için yalvaracaksın. | Open Subtitles | سوف تتوسّل لكي أطلق عليك رصاصة |
| Öyle bir gece gelecek ki, bana yalvaracaksın seninle eve gitmem için. | Open Subtitles | لن اخبرك ستأتي ليلة ستترجاني لاذهب للمنزل معك |
| Seni miğdenden vurursam ölmen zaman alır. Ölmek için bana yalvaracaksın. | Open Subtitles | سيأخذُ وقتاً طويلاً لتموت جراءَ طلقةً في البطن ستتوسل بي لكي أقتُلَكَ |
| Başta, durmam için yalvaracaksın ardındansa durmamam için. | Open Subtitles | في البداية، سوف تتوسل لي أن أتوقف بعدها ستتوسل إلي أن لاأفعل |
| Başta, durmam için yalvaracaksın ardındansa durmamam için. | Open Subtitles | في البداية، سوف تتوسل لي أن أتوقف بعدها ستتوسل إلي أن لاأفعل |
| Seni o kadar büyük bir bok yığınının altına gömeceğim ki çıkmak için sen bana yalvaracaksın. | Open Subtitles | أوترى, سوفَ أدفنك تحت جبلٍ من القذارة الكثيرة، لدرجة أنكَ ستتوسل لي لكي أبعدها عنك. |
| Konuşmak için yalvaracaksın! | Open Subtitles | ستتوسل إلى كى تعترف سيعترف احد ما |
| Altı ay sonra bana dönmek için yalvaracaksın. | Open Subtitles | ستمر ستة اشهر و سوف تتوسل لترجع |
| İstediğin kadar yalvaracaksın ama elinden gelen bir şey olmayacak. | Open Subtitles | تتوسلين وتتوسلين , ولكن ليس هنالك مايمكنكِ فعله |
| Seni öldürmesi için Allah'a yalvaracaksın ama burada benden başka kimseyi bulamayacaksın. | Open Subtitles | ستتضرعين إلى الرب أن يميتك و تتوسلين إلي |
| O zaman sen dizlerin üzerine çöküp başucu kitabıma bir göz atmak için yalvaracaksın. | Open Subtitles | حينها ستتوسلين لى و أنتِ على ركبتيكِ لتُلقى نظرة على كُتبى على مائدة القهوة. |
| Çığlıklar atacaksın, durmam için yalvaracaksın. | Open Subtitles | كي سوف تصرخ وأنت تتوسّل إليّ لِكي أتوقف |
| Seninle işim bittiğinde seni öldürmem için bana yalvaracaksın. | Open Subtitles | و عندما أنتهي منك ستترجاني لأقتلك |
| Yemin ediyorum ki iki haftaya, bunların hepsini unutmam için bana yalvaracaksın. | Open Subtitles | أقسم لكِ خلال أسبوعين ستتوسلينني كي أنسى أن ذلك حدث |
| Sonunda kalmak için bana yalvaracaksın çünkü burası kendine sorduğun o sorunun cevabı. | Open Subtitles | في النّهاية، ستتوسّلني لأبقى لأنّ هذا المكان هو الحلّ لذلك السؤال الذي تطرحه على نفسك. |
| Oraya gidip işini geri almak için mi yalvaracaksın? Bu delilik! Oradan nefret ediyorsun. | Open Subtitles | ستذهب إلى هناك وتتوسل أن يعيدوك إلى العمل هذا جنون ، فقد كنت تكره ذلك العمل |