| Bir kadın seni istemediğini söylüyorsa Yalvarmanın hiçbir faydası olmaz. | Open Subtitles | عندما تقول إمرأة أنها لا تريدك فإن التوسل لا يفيد |
| Yalvarmanın faydası olmayacağı ortadaydı. | Open Subtitles | حينها علمتُ أن التوسل لا يجديّ نفعاً معه. |
| Yalvarmanın vakti değil. | Open Subtitles | كما ترى، الوقت لا يناسب التوسل |
| Hayır, Yalvarmanın sana bir faydası yok. | Open Subtitles | -كلا التوسل لن يجدي عليك نفعاً |
| Gelip, tekrar ölümlü olmak için bana Yalvarmanın çok uzun sürmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن الوقت لن يطول قبل أن تأتيني متوسلاً لأجعلك فانياً من جديد |
| Yalvarmanın vakti geçti. | Open Subtitles | انتهى وقت التوسل |
| Gelip, tekrar ölümlü olmak bana Yalvarmanın çok uzun sürmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن الوقت لن يطول قبل أن تأتيني متوسلاً لأجعلك فانياً من جديد |