| yamyamlık bir şeydir, ama yamyamlık yaparak daha uzun yaşamak olamaz. | Open Subtitles | أكل لحوم البشر هو شيء واحد، ولكن تزايد طول العمر عن طريق تناول لحوم البشر |
| Ama buna yamyamlık denir çocuklar Ve bazı topluluklarda yayGındır. | Open Subtitles | لكن هذا يدعى أكل لحوم البشر اطفالي الاعزاء |
| Daha patlamış mısır ve dev "pretzel" el ele tutuşacak, büyük meşrubat küçük meşrubatı içecek ki açıkçası bu yamyamlık. | Open Subtitles | والصودا كبيرة ، وشرب صودا قليله وهو بصراحة أكل لحوم البشر ورساله التذكر الترحيبيه لإيقاف الهواتف المحمولة الخاصة وأن تصمت |
| Bazı yamyamlık ayinlerinin, yaşamı uzattığına inanılır. | Open Subtitles | بعض طقوس آكلي لحوم البشر أصدرت بالاعتقاد بأنها يمكن أن تطيل العمر |
| Peki, bilirsin ya, hani bütün bu cinayet ve yamyamlık söz konusuyken sen, şey... o rahatsızlığı es geçebilirsin dimi? | Open Subtitles | مع المجرمين و آكلي لحوم البشر أنت تجاوزت هذه المرحلة من الإنزعاج؟ |
| Çoğu yamyamlık ritüelinde ölen kişiyle konuşmak için belli organların tüketilmesini gerekir. | Open Subtitles | معظم طقوس اكل لحوم البشر تتضمن تناول اعضاء بعينها كوسيلة للتواصل مع المتوفى |
| yamyamlık bir üstünlük eylemidir. | Open Subtitles | أكل البشر فعل هيمنة |
| Bazı Amerikan Yerli hikayelerinde yamyamlık sembolüdür. | Open Subtitles | وفقاً لبعض القصص الأمريكية القومية فإن لديها مبادىء عن آكل لحوم البشر |
| yamyamlık şimdi olduğu kadar iğrenç bir durumdu. | Open Subtitles | أكل لحوم البشر كان عملاً فظيعا كما هو اليوم |
| Ölüm saplantısı, şeytani araç gereçler, adam kaçırma, cinsel taciz yamyamlık ve ceset yakma. | Open Subtitles | الهوس مع الموت، أدوات الشيطان، الإختطاف، الأعتداء الجنسي، أكل لحوم البشر وأحراق الموتى. |
| Atalarımızda yamyamlık standart bir davranıştı. | Open Subtitles | كان أكل لحوم البشر سلوك طبيعي بالنسبة لأجدادنا |
| Bence yamyamlık haksız yere kötüleniyor. | Open Subtitles | في أعتقادي أن أكل لحوم البشر أمر يكرهه الجميع |
| Gördüğümüz tek anormal davranış yamyamlık değil. | Open Subtitles | أكل لحوم البشر ليس فقط هو السلوك الشاذ الذي نراه |
| yamyamlık, iş için iyi bir şey gibi gözükmüyor. | Open Subtitles | حسناً ، يبدو أن أكل لحوم البشر ليس مُفيد للأعمال التجارية |
| Tamam, tamam anladık. Burası... Gizli yamyamlık Derneği sığınağı. | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، فهمنا ذلك هذا مخبأ سرّي لمجتمع آكلي لحوم البشر |
| yamyamlık kanıtları, gerçekte... | Open Subtitles | الأدلة على آكلي لحوم البشر لا تعني بالضرورة.. |
| yamyamlık. | Open Subtitles | آكلي لحوم البشر |
| Bence ne ısırma fetişi ne de yamyamlık. | Open Subtitles | انا لا اعتقد ان هذا ولع بالعض او اكل لحوم البشر |
| Kauçuk savaşı yetimlerinin ruhlarını kurtarmalı, onları yamyamlık ve cahillikten korumalıyız . | Open Subtitles | يجب ان ننقذ الارواح من الحرب من اجل المطاط وابقائهم بعيدين من اكل لحوم البشر والجهل |
| yamyamlık bir üstünlük eylemidir. | Open Subtitles | أكل البشر فعل هيمنة |
| "Cinayet, yamyamlık ve satanist ayinler sizi bekleyen binlerce korku öğesinden yalnızca birkaçı." | Open Subtitles | "قتل.. آكل لحوم البشر والشعائر الشيطانية |
| Öfke, yamyamlık. Birçok ölü. | Open Subtitles | أدى إلى الهياج وأكل لحوم البشر ووفاة الكثيرين |
| Federal'in Capitol Hill'deki yamyamlık için yaptığı ödemeler hâlâ oturmamış. | Open Subtitles | تمويل البرامج الفيدرالية لأكل لحوم البشر ليس مُحبّذاً في مجلس الشيوخ. |
| Demek istediğim, en normal aşk bile bir tür yamyamlık. | Open Subtitles | حتى الحب العادي هو شكل من أشكال أكل لحم البشر |
| Açlık zamanlarında yamyamlık olabilir. | Open Subtitles | حسناً ، أكل للحوم البشر في وقت المجاعات ، أمر قابل للحدوث |