| Annem, dünyadaki manyetik çekimler konusunda tamamen yanılıyordu. | Open Subtitles | أمي كانت مخطئة كلياً عن النشاط المغناطيسي في العالم |
| Bence yanılıyordu. Ama mesaj doğruydu. Birbirimizi kollamamız, birlik olmamız lazım. | Open Subtitles | لقد آذتنا، لكن أؤمن انها مخطئة لكن رسالتها كانت صحيحة |
| Roger ile bir ilişkisi olduğunu sanıyordu ama o yanılıyordu ve sende yanıldın. | Open Subtitles | على علاقة غرامية مع زوجها روجر لكنها كانت مخطئة وأنت أيضا |
| Hayır, çünkü yanılıyordu. Farklı bir evli çifti arıyordu. | Open Subtitles | لا ، لقد كان مخطئاً لقد كنا الزوجين الخطأ |
| Nicky izlenmediğini sanıyordu. Ama yanılıyordu. | Open Subtitles | اعتقد نيكي لوهلة أن أحداً لا يراقبهم ,لكنة كان مخطئاً |
| Babam yalnızca yardım etmeye çalışıyordu ama yanılıyordu. | Open Subtitles | أبي كان يحاول المساعده ولكنه كان مُخطئاً |
| Hala buradayız çünkü yanılıyordu. | Open Subtitles | ما زلنا هنا لأنه كان مخطئا ويكره أن يكون مخطئا لذا... |
| O zaman o polisler yanılıyordu, ...şimdi de sen yanılıyorsun. | Open Subtitles | كانو مخطئين حينها انتي مخطئة الآن |
| Belki de sadece polis olduğu konusunda yanılıyordu. | Open Subtitles | ربما تكون مخطئة بشأن كونها شرطية |
| Kesinlikle yanılıyordu. | Open Subtitles | كانت من الواضح بأنها مخطئة. |
| Julian yanılıyordu! | Open Subtitles | جوليان كانت مخطئة |
| Julian yanılıyordu! | Open Subtitles | جوليان كانت مخطئة |
| - yanılıyordu. - Evet, meşhur Elaine. | Open Subtitles | لكنها كانت مخطئة - أجل , (إيلين) الشهيرة - |
| Belki de babam yanılıyordu belki de eski yöntemler düşündüğümüz kadar kötü değildir. | Open Subtitles | ربما والدي كان مخطئاً ربما الطرق القديمة ليست سيئة كما نعتقد |
| Ah, Henry, neden uyanmıyorsun Darwin yanılıyordu. | Open Subtitles | هنرى " ، لماذا لا تستيقظ ؟ " لقد كان " داروين " مخطئاً |
| Adam Smith... yanılıyordu. | Open Subtitles | . القوى المسيطرة - ".. آدم سميث" - كان مخطئاً |
| Bu konuda yanılıyordu. Hem de çok. | Open Subtitles | كان مخطئاً حيال هذا مخطئاً جداً |
| Benim de bayılacağımı söylemişti ama yanılıyordu. | Open Subtitles | قال إنني سأحبه أيضاً.. لكنه كان مخطئاً |
| - Ama yanılıyordu. - Şişede değilse nerede? | Open Subtitles | ولكنّه كان مخطئاً - إن لم يكن في القارورة، إذاً أين؟ |
| O zaman yeteri kadar uğraşmamıştır. O zaman yanılıyordu. | Open Subtitles | إذاً فهو لم يحاول بما يكفي وكان مُخطئاً! |
| Bu arada, arkadaşın yanılıyordu... | Open Subtitles | وصديقك بالمناسبة كان مُخطئاً بشأن (ريكول). |
| Siz haklıydınız ve Albay Bagley yanılıyordu. | Open Subtitles | انت كنت على حق والعقيد "باجلي" كان مخطئا |
| Ama yanılıyordu. | Open Subtitles | لكنها كانت مُخطئة |
| Hizmetli yanılıyordu. | Open Subtitles | البواب كان على خطأ |