| Pişman mısın? Onu buna maruz bıraktığın, öbür yanını gördüğü için? | Open Subtitles | هل تأسف لذلك لتعريضها إلى ذلك وانها رأت ذلك الجانب منك |
| Ama sadece bebek sahibi olmanın güzel yanını görüyor zor olanı değil. | Open Subtitles | ولكني أعتقد أنه يرى الجانب اللطيف من الأطفال وليس الجانب السيئ منها |
| İnsanların hep iyi yanını görüyorsun ve bu gerçek yanlarını görmeni engelliyor. | Open Subtitles | أنت ترين الجانب الأفضل ،فقط في الناس وهذا يعميك عما يكونون حقًا |
| Ama sen onun diğer yanını bilmezdin. Çok tatlı da olabilirdi o. | Open Subtitles | لكن انت لم تعلم جانبه الاخر, يستطيع ان يكون لطيفًا |
| Onun en iyi yanını ortaya çıkarıyorsun. Buna devam et sadece. | Open Subtitles | أنت تخرج جانبها الجيد فقط أستمر في هذا |
| Bu gözlemler güzelliğin çirkin yanını ortaya koyuyor. | TED | هذه الأنواع من الملاحظات تكشف عن الجانب القبيح للجمال. |
| Hawaii adalarının diğer yanını keşfetmeye gidebiliriz. | TED | يمكننا الذهاب لإستكشاف الجانب الآخر من جزر هاواي. |
| Her şeyin iyi yanını görmeye çalışırım. | Open Subtitles | أنا دائما أحاول رؤية الجانب الجيد في كل شيء |
| Bakın size göstereyim bu gerecin büyülü yanını, efendim. | Open Subtitles | والآن لنشرع في الجانب السحري لهذا الجهاز |
| Belki gidip, herşeyi Gestapo'daki iyi dostuma açıklarsam işin komik yanını görür ve bir güzel güleriz. | Open Subtitles | ربما اذهب واشرح لهم الـ أمر لجميع اصدقائي في الغيتو وسوف يرى الجانب المضحك منه |
| İşin olumlu yanını düşünün. | Open Subtitles | عليكم أن تنظروا إلى الجانب المُشرق يا رجال |
| İyi yanını düşünürsek, bütün bu paleontologları... | Open Subtitles | الجانب المشرق في الأمر أنكي لن تضطري لرؤية |
| Hayır, kanuni cezaların bilimsel yanını tercih ederim. | Open Subtitles | ضع ظهرك على الحائط وكل ذلك كلا أنا أفضل الجانب العلمي من القوات |
| Ama şu deli olmayan yanını ortaya çıkarmalısın. | Open Subtitles | لكن لابد لكِ أن تُظهري الجانب الغير مجنون منك |
| Sakladığın silaha erişirsek bankanın bu yanını emniyete alırız. | Open Subtitles | إن استطعنا الحصول على المسدّس الذي خبّأتَه، نكون قد غطّينا هذا الجانب من المصرف |
| Bu kötü yanını bana önceden göstermeliydin. | Open Subtitles | كان ينبغي أن تريني الجانب المخيف فيك قبل ذلك |
| Hayır. Kötü yanını ve zalimliğini körüklemeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | كلا انت هنا من اجل اشباع غرور الجانب الاسوء في شخصيتها: |
| Ben sadece iyi yanını görmeye çalışıyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أرى الجانب الإيجابي من الأمر, هذا كل شيء. |
| Sana, herkesin sadece en kötü yanını bildiği adamın kılığında gelseydim bana asla güvenmezdin. | Open Subtitles | لمّ يرى العالم سوى جانبه الأسوأ .. ما كنتم لتثقوا بي. |
| 18 yaşındayken, karanlık yanını seçen bir adamla karşılaştım, böyle yaptığı için insanlığımı elimden aldı. | Open Subtitles | كان عمري 18 عاما عندمــا واجهة الرجل الذي قرر إحتضان جانبه المظلم وبذلك، أخذ إنسانيتي |
| Çünkü kötü yanını gizli tutmak istiyor. | Open Subtitles | لأنّها تريد كتمان جانبها المظلم |
| O zaman öldür o yanını her neresiyse beni seven yanın. | Open Subtitles | إذا عليكِ أن تقتليه.. ذلك الجزء فيكِ الذي لازال يحبني |
| Askerler, Land Rover'in dört bir yanını sarmıştı. | Open Subtitles | حرس ايليت الخاص به كانو منتشرين في جميع انحاء روفر لاند |