"yanınızdaki" - Translation from Turkish to Arabic

• بجانبك
• بجوارك
• الجالس

yanınızdaki genç adamın benim oğlum olduğunuzu bilmenizi isterim.
أريدك أن تعلم أن الرجل الواقف بجانبك هو ابني

Şimdi John, orada yüklü miktarda patlayıcı var hemen yanınızdaki çöp kutusunun içinde.
الآن يا جون توجد كمية كبيرة من المتفجرات في غلاف القمامة بجانبك

Bu yüzden yanınızdaki insana dönün ve onu tanımaya başlayın.
لذا سيكون فرصه للتعرف على الشخص الذى بجانبك

Şimdi, etrafınıza bir bakın: yanınızdaki komşunuza bir bakın, önünüzdekilere, arkanızdakilere bakın. Hepimiz bayağı farkılıyız.
والآن: انظر حولك. انظر لمن يجلس بجوارك انظر الى الأمام والخلف. نحن مختلفون من الخارج

Ya da yanınızdaki kişilerin ne yapıyor olduğunu.
و أيضا لا أستطيع أنا أرى ما يفعله الناس الذين بجوارك

Muhtemelen biraz baskı altında hissettiniz, belki de yanınızdaki kişiden şüphe duydunuz.
ربما كنت تشعر بالقليل من الضغط، ربما الشكّ في الشخص الجالس بجانبك؛

- Bu yüzden yanınızdaki arkadaşınızın hazır olup olmadığını boşverin
لذلك لا تقلق بشأن هل زميلك الذي بجانبك جاهز اما لا

yanınızdaki kişi ayakta duruyor çünkü onu tutmak için siz oradasınız.
الرجل الواقف بجانبك لأنه هناك للتمسك معه

Daha önce söylediğinize göre yanınızdaki adam kız çifti varken oyundan çekildi, şimdi bu adamın 2 kızı var, ve sizin de kızlı bir floş seriniz vardı?
قلت قبل قليل بأنّ الرجل الذي يجلس بجانبك .. انسحب ومعه ملكتين وهذا الشخص يملك ملكتين أيضاً

yanınızdaki kişiye dönün, alt çenenizi öne doğru itin, yanınızdaki kişiye dönün ve onlara bakın -- mutsuz görünmüyorlar mı?
و يلتفتون للشخص الذي بجانبهم، إدفع ذقنك للامام و ألتفت للشخص الذي بجانبك وأنظر اليه -- انه يدبو بائساً.

Sinemada bir sürü boş yer varken yanınızdaki koltuğa oturan seyirci.
او الشخص الذي يجلس بجانبك في السينما

Pamuk eller cebe giderken sanki yanınızdaki kişi sizi izliyormuş gibi uzatın lütfen.
المسيح يمحى خطاياك وبينما تمرر صحن جمع التبرعات... رجاءً مرره للشخص الذي بجانبك وأنت تراقبه

Ölümün Gölgesi Vadisi'ne hareket ediyoruz... ve orada, yanınızdaki adamın arkasını kollayacaksınız... o da sizinkini.
نحن نتحرّك في وادي ظلّ الموت... حيث ستراقب ظهر الرجل الذي بجانبك... كما هو سيراقب لك.

yanınızdaki oyuncuyu düşünüyorsunuz.
وأنت تهتمّ بالرجل الواقف بجانبك.

Ama yanınızdaki iki adamın neyi temsil ettikleri gayet açık.
تعرفين الرجلين بجانبك ومبادئهما

yanınızdaki adama bakın.
أنظر للرجل الذي بجانبك

Şu anda yanınızdaki beyefendi ile konuşuyorum.
أنا أتحدث إلى السيد المحترم الجالس بجوارك.

Ölümden korkarsınız. yanınızdaki size "Bir sigara yak.
أنت ترتعد من فكرة الموت، ثم : يسألك الجندى الواقف بجوارك

yanınızdaki masaya otursam ve not alsam olur mu?
هل على أن أجلس فى الطاولة التى بجوارك وأخذ بعض الملاحظات ؟