| yanından geçtim, çok kızgın görünüyordu. | Open Subtitles | لقد مررت به و أنا قادمة إلى هنا، كان يبدو غاضباً |
| Binlerce defa bu kilisenin yanından geçtim ama içeriye hiç girmemiştim. | Open Subtitles | لقد مررت بهذه الكنيسة آلاف المرات ، ولم أدخلها أبدا |
| Binlerce defa bu kilisenin yanından geçtim ama içeriye hiç girmemiştim. | Open Subtitles | لقد مررت بهذه الكنيسة آلاف المرات ، ولم أدخلها أبدا |
| Evet, park yerinde otururken yanından geçtim. | Open Subtitles | نعم ، لقد مررت عليه وهو يجلس عندموقفالسيارات. |
| Buraya gelirken kaldırımda öylece yatan bir cesedin yanından geçtim. | Open Subtitles | لقد مررت بجانب جثة ممددة على الرصيف |
| Koşarken beş Çin lokantasının yanından geçtim bile. | Open Subtitles | لقد مررت بخمسة مطاعم صينية مُسبقا |
| Selam, az önce merdivenlerde yanından geçtim de. | Open Subtitles | مرحباً, لقد مررت بجانبك على السلالم |
| Bir kovboy barının yanından geçtim. | Open Subtitles | حسنا , لقد مررت بجانب حانة راعى بقر |
| Hayır. Demin yanından geçtim. | Open Subtitles | لقد مررت بجواره وأنا قادمة |
| Bu sabah yanından geçtim. Hadi, gidip bir bakalım. | Open Subtitles | لقد مررت بها هذا الصباح |
| John, şimdi onun yanından geçtim. | Open Subtitles | لقد مررت به إنه في حقلك |
| Geçenlerde yanından geçtim. | Open Subtitles | نعم لقد مررت يها أمس |
| Kingsley. Mezarın yanından geçtim, ailen. | Open Subtitles | لقد مررت بالمقبره اليوم |
| Adamım, az önce Angie'nin yanından geçtim... | Open Subtitles | ... (يارجل , لقد مررت للتو بـ (أنجى |