"yanıyormuş" - Translation from Turkish to Arabic

• تحترق
• يحترق

Vicudundaki her bir sinirin, sanki yanıyormuş gibi hissetmesini sağlar.
إنه يجعل كل خلية عصبية في جسدك كما لو كانت تحترق

Geldiklerinde araba hâlâ yanıyormuş.
كانت السيارة ماتزال تحترق عندما وصلوا إلى هنا

Bu şey kömürden bin kat uzun yanıyormuş.
بأن هذه المادة تحترق لمدة أطول من الفحم بألف مرة

Tuhaf bir koku duydum. Sanki bir şey yanıyormuş gibi.
لاحظت رائحة غريبة في الجو كما لو أن شيئاً يحترق

Acı biber yerken neden ağzınız yanıyormuş gibi hissedersiniz?
لماذا تشعر وكأن فمك يحترق عندما تأكل الفلفل الحار؟

Her şey gerçekten garip bir koku ile başladı, sanki birşeyler yanıyormuş gibiydi.
الأمر يبدأ برائحة غريبة فعلاً وكأن هناك شيء ما يحترق

Gemi sanki yanıyormuş gibi gözüksün.
أريد أن يكون المنظر كسفينه تحترق

Oraya vardıklarında, yer hala yanıyormuş.
عندما وصلوا هنا الأرض نفسها كانت تحترق

Başın yanıyormuş gibi... falan hissetmiyor musun?
-لا تشعر أن رأسك تحترق أو أى شىء ؟

Ciğerlerim sanki yanıyormuş gibi hissettim.
شعرت كأن رئتي تحترق

- Bacaklarım, yanıyormuş gibiler!
ساقي، أشعر كما لو أنّها تحترق

Gökyüzü yanıyormuş gibi sanki.
يبدو وكأن السماء تحترق

Yüzlerce göt yanıyormuş gibi kokuyor.
إنها كرائحة مئة مؤخرة تحترق

Suyun altında bile yanıyormuş.
يقولون بأنها تحترق تحت الماء

Hâlâ yanıyormuş gibi hissediyorum.
...لازلتَ تشعر كأنها تحترق

Tüm alan, derinlerde hâlâ yanıyormuş. Herkes ayrılmak zorunda kalmış.
"المكان بأسره ظلّ يحترق من أعماقه، تحتّم أن يغادر الجميع"

Şimdi tüm vücudum yanıyormuş gibi hissediyorum.
الآن اشعر كأن جسدي بكامله يحترق

Kızıl yüzünden vücudu ateşten yanıyormuş.
وجسده يحترق من الحمّة القرمزيّة.

# Biri yanıyormuş gibi kokuyor. #
♪حتى رائحته تبدو كشخص ما يحترق♪

Ronnie, Küba açıklarında bir tekne yanıyormuş.
(روني) أسمع أنّ هناك قارب يحترق قبالة سواحل (كوبا)

Bir şeyler yanıyormuş gibi kokuyor.
رائحته كأن هناك شئ يحترق