| Ölümünden 1 ay geçmeden kendimi Bebek yapıcısı davasının başında buldum. | Open Subtitles | وبعد أقل من شهر من وفاتها، أُسندت إليّ قضيّة صانع الدُمى. |
| Bir pizzacı, laternacı, bebek puseti yapıcısı olabilirsin. | Open Subtitles | أعني ، يمكنك أن تكون خابز بيتزا مؤدٍ شوارعي ، صانع تماثيل لأبراج شهيرة وأيضاً .. |
| Robinson Crusoe, buraya dantel yapıcısı Abigail Furnham ile iş yapmak için geldim. | Open Subtitles | أدعى (روبينسون كروسو)، و أنا هنا لأقوم بالتجارة مع (أبيغال فيرنهام)، صانع الرباط |
| Daha sonra, en iyi organların taramalarını aldı ve eti yaptı -- tabi ki, bu bir Japon reçine yemek yapıcısı ile yapılıyor, ama, tabi, ileride daha iyi yapılabilir -- bulabildiği en iyi ineğin en iyi MRI taramasını kopyalıyor. | TED | وأخذ صور أفضل أشكال الأعضاء و صنع اللحم بالتأكيد تم عمل هذه بواسطة صانع مواد صمغية ياباني لكن بالتأكيد في المستقبل يمكن تنفيذها بشكل أفضل وهذا استنساخ لأفضل صورة رنين مغناطيسي لأفضل بقرة استطاع الحصول عليها |
| - Usta bir peynir yapıcısı. | Open Subtitles | انه هو صانع الجبن سيد. |
| Dondurma yapıcısı mı var? | Open Subtitles | عنده صانع المثلجات؟ |
| Cam yapıcısı William Jonson'ın oğlu. | Open Subtitles | ابن وليم جونسون صانع الزجاج |
| O bir bomba yapıcısı. | Open Subtitles | .إنهُ صانع متفجرات |
| Barton Mathis. Basın ona "Bebek yapıcısı" diyor. | Open Subtitles | (بارتون ماثيز)، ذاك الذي تدعوه وسائل الإعلام بـ "صانع الدُمى". |
| Yerinde olsam Pike'dan uzak dururdum. Ve de Bebek yapıcısı davasından. | Open Subtitles | لو كنت محلّك لابتعدت عن (بايك) وقضيّة صانع الدُمى. |
| O da Bebek yapıcısı gibi mi çıktı? | Open Subtitles | خرج بنفس الطريقة التي خرج بها (صانع الدُمى)؟ |
| Ve Bebek yapıcısı'nda olduğu gibi hapishane yetkilileri kaçışı hasıraltı etmek için fazladan mesai yapmışlar. | Open Subtitles | ومثلما حدث مع (صانع الدمى)، عمل مسؤولين السجن على إخفاء هروبه. |
| Bebek yapıcısı, Kont Vertigo Dodger, Huntress... | Open Subtitles | (صانع الدمى)، والكونت (دوار) و(المراوغ)، و(الصيّادة) |