| Bu durumda beklentiniz, atışınızı yapıp en iyisi olmasını ummaktır. | Open Subtitles | في هذه الحالات ماعليك سوى ان تقوم برميتك وتنتظر الأفضل |
| Bu yapılar, bizim işleyişimizi düzenliyor ve ne yapıp ne yapamayacağımızı kontrol ediyor. | TED | هذه الهياكل تقوم بتنظيم كيف نعمل وهي تتحكم بما يمكننا وما لا يمكننا فعله. |
| Lapa yaparsan macun gibi yapıp pankek yapabilirsin. | Open Subtitles | إذا قمت بعجنهم يمكنك صنع عجينة ومن ثم فطيرة |
| Sevmediğin bir kişinin kuklasını yapıp üzerine iğne batırmayı duymuş muydun? | Open Subtitles | تسطيع أن تصنع صوره خياليه للشخص الذى تكره وتغرز الدبابيس بها |
| Bir liste yapıp seni de içine koymamı ister misin? Hayır, Randy istemem. | Open Subtitles | أتريد مني أن أصنع قائمة وأضعك بداخلها لا أنا لا أريد ذلك راندي |
| Ben de büyük bir adamım ve iyilik yapıp iyi hissetmeyi severim. | TED | وأنا رجل رائع، وأحب أن أكون راضيًا عن نفسي بفعل خدمات كهذه. |
| Gerçekten formaliteye uyuyorsun. Hazırlık yapıp davet ediyorsun. | Open Subtitles | .أنتِ حقاً تقومي بهذا الأمر بطريقة قياسية تقومي بترتيبات و تُرسلي دعوة |
| Bundan daha önemlisi, iki banttan vuruş yapıp sekinci topu sokarken damarlarında dolaşan adrenalinin verdiği his. | Open Subtitles | ،ولكن فوق كل شيء إحساس الأدرينالين وهو يمر في أوردتك وأنت تقوم بهذه الضربة المرتدة |
| Bugünlerde bir şey yapıp sonra ondan memnun kalmazsan çabucacık ondan kurtuluveriyorsun. | Open Subtitles | في هذة الأيام الموقف أن تقوم بشئ ثم لا تحبه, بعدها تخلص نفسك منه بأقصى سرعة |
| Bir dakika. Bu kadar mı? Sözde bazı tılsımlar yapıp, bana yol gösterecektiniz. | Open Subtitles | يفترض أن تقوم ببعض الدجل و تدلى على طريقى |
| Üç ters salvo yapıp ayaklarının üstüne düş de görelim. | Open Subtitles | دعنا نراك تقوم بثلاث شقلبات ثم تحط بأقصى سرعة |
| Mekanik bir at yapıp tekerlek takmışlar. | Open Subtitles | يمكنهم صنع الجياد الميكانيكية و وضعها على قضبان |
| Mekanik bir at yapıp, hareket etmesini sağlamışlar. | Open Subtitles | يمكنهم صنع الجياد الميكانيكية و وضعها على قضبان |
| Dün seni aradığımda, sana "Ken, bana bir iyilik yapıp, Ray'i psikiyatriste götürür müsün" diye rica ettim mi? | Open Subtitles | عندما اتصلت بك أمس هل سألتك كين ، هل يمكنك أن تصنع لي معروفا وتصبح طبيبا نفسيا لراي أرجوك؟ |
| Hazırlan çünkü sonraki yedi ay boyunca, pançolar yapıp mahjong oynayacaksın. | Open Subtitles | استعد، لانه في السبع شهور القادمة سوف تصنع المعاطف وتلعب الماهجونج |
| Beste yapıp yapamayacağım konusunda emin değilim. | Open Subtitles | لا أدري إن كنت سأتعلم يوما كيف أصنع موسيقى |
| Sabun yapıp satıyorum-- medeniyete yapışkan bir halde. | Open Subtitles | عفواً ؟ أنا أصنع وأبيع الصابون معيار الحضاره |
| Ama değiştim ve hayatımda önemli bir şey yapıp farklılık yaratacağım. | Open Subtitles | لكنني تغيرت وسوف اقوم بفعل شيء هام في حياتي وسأحدث فرق |
| İşinizi yapıp okul etkinliklerini bildirmenizi istiyorum. | Open Subtitles | هل تفرض عليّ رقابة ؟ أريدك أن تقومي بعملك، أن تذكري الأحداث التي لها علاقة بالمدرسة |
| Tammy, bana bir iyilik yapıp ailemin şu anda kullandığı telefon numarasını bulabilir misin? | Open Subtitles | ,تامي ,هل تصنعي في معروف وتبحثين عن هاتف والدي الحالي |
| Hey Hicks, bana bir iyilik yapıp herkesi evine gönder. Herkesi. | Open Subtitles | هيكس اصنع لي معروفا اجعل جميع هؤلاء الناس يغادرون الى منازلهم |
| Veya o gün yaptıklarını yapıp hasarı hafifletme yoluna gidecektin. | Open Subtitles | أو قد تفعل ما فعلت وتقوم بسيطرة على الأضرار |
| Güzel, esas sorumuz gerçekten güzel bir taklit yapıp, sonra da doğru kâğıdı bulup, arşivlere geri koymanın derdini almak neden? | Open Subtitles | حسناً، السؤال هو: لماذا يعاني لصنع نسخة مزيفة جميلة على نفس النوع الصحيح من الورق فقط ليقوم بوضعها في المحفوظات ؟ |
| Hedefler koyar, sorunları analiz ederiz, planlar yapıp onlara sadık kalırız ve her şeyden ötesi verimi ve kısa dönem performansı vurgularız. | TED | نضع الأهداف، نُحلِّل المشاكل، نبني ونلتزم بخطط، وأكثر من أي شيء آخر، نحن نشدد على الكفاءة والمدى القصير للأداء. |
| Neden hepimize bir iyilik yapıp, kızımın geriye kalan hayatından çekip gitmiyorsun. | Open Subtitles | فلمَ لا تسدي لنا جميعًا معروفًا وتغرب وجهك عمّا تبقّى من عمرها. |
| Sizde pankreatitden şüpheleniyorum onun için ultrason yapıp fetüsün yönüne bakmamız lazım. | Open Subtitles | اعتقد إنك تعاني من التهاب في البنكرياس لذا سوف نقوم بعمل إختبار لوظائف الكلي و فحص بالاشعه الفوق صوتيه |
| Belki bir durum değerlendirmesi yapıp, şeyi belirlemeliyiz... yol üzerindeki zayıf noktaları. | Open Subtitles | ربما لابد أن نقوم بتحليل الموقف ونحدد نقاط الضعف في خط السير |
| Birincisi, çoğunlukla görünmez olması. İkincisi çok büyük olması. Ve üçüncüsü ise doğru şeyler yapıp yapmadığımızı bilmiyor olmamız. | TED | هو في البدء غير مرئي. وثانيا، هو جدا ضخم. وثالثا، لا نعرف ما إذا كنا نصنع الأمر الصائب لمكافحته. |