| Bence hep birlikte, bu gerçekliği yaratabiliriz, ve umuyorum yapabilirsiniz de. | TED | وأعتقد أننا معًا يمكننا خلق هذا الواقع، وآمل أن تفعلوا ذلك. |
| Siz, zamanınızla çok daha iyi şeyler yapabilirsiniz. | TED | أتصور أنكم تستطيعون القيام بأمور أحسن في وقتكم. |
| Dört tanesiyle bir kare yaparsınız, beşgen, altıgen oluşturabilirsiniz, çokgenlerin hepsini yapabilirsiniz. | TED | وبأربعة، تكون مربعا، يمكنك أن تكون مخمسا، مسدسا، تكون كل هذه الأنواع من المضلعات. |
| L buraya getiren neden Yani, size doya tamircilik uzak yapabilirsiniz böylece. | Open Subtitles | ولهذا أحضرتكما الى هنا لكى يمكنكما العبث بكل ما تريدان |
| 6 yaşındayken bunu belki yapabilirsiniz. | TED | عندما تكون في السادسة، ربما يمكنك فعل أي شيء |
| Ve aslında bitkilerden elde edilen yağlardan da plastik yapabilirsiniz, aynı zamanda nişastalardan da. | TED | واكتشفت انك يمكنك القيام بذلك حقاً من خلال الزيوت التي تأتي من النباتات و من النشويات أيضاً |
| Ve böylece molekülünüzü bu yazılımı kullanarak yazıcıda yapabilirsiniz. | TED | وهكذا يمكنك صنع جزيئك في الطابعة باستخدام هذه البرمجية. |
| Sınırsız paranız ve büyük bir laboratuvarınız varsa sanırım bunu yapabilirsiniz. | Open Subtitles | أنا أعتقد انه لو لديك تمويل غير محدود بالإضافة لمعمل رائع ربما تستطيع فعل ذلك |
| Bak, siz ne istiyorsanız onu yapabilirsiniz ama ben yaptım ve bitirdim. | Open Subtitles | اسمعوني، إنكما تستطيعان فعل ما شئتما، لكنني قد قرّرت، وانتهيت من الأمر |
| Siciliniz temiz olduğu sürece, orada istediğinizi yapabilirsiniz çocuklar. | Open Subtitles | حسناً يمكنكم ان تفعلوا ما تشأون في الخارج طالما تبقي الاوراق نظيفة |
| Fakat beşiniz hep birlikte... bir takım olarak oynarsanız, bana bireyler yapabilirsiniz. | Open Subtitles | اذا لعبتم كفريق من الممكن ان تفعلوا شىء معى |
| Umarım ben de ölmeden, bir şeyler yapabilirsiniz. | Open Subtitles | و أتمنى أن تفعلوا قبل أن ينتهي بي المطاف أيضاً |
| Arıları korumak veya onlara yardım etmek için ne yapabilirsiniz? Gelecekte sürdürülebilir şehirler hakkında ne düşünüyorsunuz? | TED | ماذا تستطيعون فعله للحفاظ على النحل ومساعدتهم أو لنفكر باستدامة المدن في المستقبل؟ |
| Eğer ben bunu kendim için yapabiliyorsam, siz de kendiniz için yapabilirsiniz. | TED | إذا استطعت أن أفعل ذلك بنفسي، فأنتم تستطيعون ذلك. |
| Ne yapabilirsiniz? Kişisel olarak karbon nötr olabilirsiniz. | TED | ماذا يمكنك أن تفعلوا؟ ،يمكنكم ان تكونوا معتدلين بخصوص ثاني أكسيد الكربون. |
| Gözünüzle göremeyeceğiniz şeyler yapabilirsiniz. | TED | يمكنك أن تصنع أشياء لا تستطيع رؤيتها بعينيك. |
| Böylece siz de biraz... Araştırma yapabilirsiniz, aileniz de yapabilir. | Open Subtitles | حتى يمكنكما الاثنان واهليكما ان تقوموا ببعض الاطلاع |
| Tepkisi sayesinde bunu elektrikli bir araba ile yapabilirsiniz. | TED | يمكنك فعل ذلك في سيّارة كهربائية لاستجابتها العالية. |
| Aracın bilgisayar kontrolüne sahip olduğunuzda her şeyi yapabilirsiniz. | TED | وبمجرد السيطرة على حواسيب السيارة، يمكنك القيام بأي شيء. |
| Yani oyun kumandası gibi bir şey yapabilirsiniz ve sonra sistem hangi şekilde olduğunu anlar ve o moda değiştirir. | TED | وبالتالي يمكنك صنع شيئا يشبه جهاز التحكم للعبة، ومن ثم سيفهم النظام ما هو الشكل الذي هو عليه ويتحول إلى ذلك الوضع. |
| Önceden yapamadığınız şeyleri yapabilirsiniz. | TED | تستطيع فعل امور اكثر من ذي قبل |
| Arabanızı tamir etmek biraz zamanımı alacak, eğer isterseniz, içeri girebilirsiniz, kendinize içecek bir şeyler alabilir, yıkanabilir, karımı becerebilir, televizyon seyredebilirsiniz-- her istediğinizi yapabilirsiniz. | Open Subtitles | سوف استغرق بعض الوقت لإصلاح سيارتكما وإذا أردتما تستطيعان الدخول لمنزلي وأن تشربوا شيئاً وتستحموا |
| Meşgul insanlar olduğumuzun da farkındayım; o yüzden endişe etmenize gerek yok, bunu öğle arasında da yapabilirsiniz. | TED | وانا موقنةٌ انكم مشغولون جداً لذا لا تقلقوا . يمكنكم القيام بذلك في استراحة الغداء |
| yapabilirsiniz Majesteleri. | Open Subtitles | بل يمكنك, يا صاحبة الجلالة |
| Daha duyarlı olmak için ne yapabilirsiniz şimdikinden farklı olarak? | TED | مالذي تستطيع فعله بمسئولية أكثر مما تفعله الآن؟ |
| Aslında, bu tür birşeyi bilgisayarlarla da yapabilirsiniz. | TED | ولكن في الواقع ، يمكنك ان تفعل نفس هذه الاشياء مع أجهزة الكمبيوتر. |
| Tekrar yapabilirsiniz. | Open Subtitles | فبوسعكم فعلها مرة أخرى |
| Benim için ne yapabilirsiniz, Bay Anselmo? | Open Subtitles | اذا, ماذا تستطيع ان تفعل من اجلي يا سيد انسلمو؟ |