| Ben şey yapmak istemedim... Çok fazla insanı bir arada görmeye alışık değil, ondan. | Open Subtitles | لم أقصد ليس معتاداَ على رؤية كثير من الناس |
| Yaptığım o korkunç şeyleri yapmak istemedim. | Open Subtitles | لم أقصد ابداً فعل هذه الأشياء الفضيعه التي فعلتها |
| - Dinle. Üzgünüm. Bunu yapmak istemedim. | Open Subtitles | إسمع أنا آسف لم أقصد القيام بهذا لم أقصد أن أضربك |
| Her şeye rağmen, sonuçta bu babamın naaşı ve bunu tek başıma yapmak istemedim. | Open Subtitles | رغم كل شيء ، ما زالت هذه جثة أبي ولم أرد أن أفعل هذا وحدي |
| Ama bunu insanları izole ederek yapmak istemedim, kulaklık yada benzeri şeyler olmadan. | TED | لكني لم أرد أن أصنعه بأن أعزل الأشخاص ، بدون سدادات الأذن وما شابهها. |
| yapmak istemedim. Öyle yapmak istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريد فعل هذا لم أكن أريد فعل هذا |
| Elana bana ne yapmalıyız diye sorduğunda sana kabalık yapmak istemedim. | Open Subtitles | أني لم أقصد عدم احترامك عندما سألتني إلانا عن رأيي |
| - Sana böyle bir şey yapmak istemedim. | Open Subtitles | لم أقصد فعل هذا بك حسنًا، لكنك فعلته بأي حال |
| Üzgünüm. Senin üstünde psikanaliz yapmak istemedim. | Open Subtitles | أنا آسفة لم أقصد أن أتكلم مثل فرويد |
| Bu kesinlikle yapmak istemedim. | Open Subtitles | لماذا إبتعدت عنك بالتأكيد لم أقصد |
| Ne yaptığımın farkında değildim, gerçekten bunu yapmak istemedim. | Open Subtitles | لمأكنأعرفماذاأفعل . لم أقصد ذلك حقاً |
| Bunu yapmak istemedim, Baba. | Open Subtitles | انا لم أقصد ذلك يا أبي |
| - Bunu yapmak istemedim. - Ellis! | Open Subtitles | لم أقصد أن أفعل ما فعلته - ! " أليس " - |
| Rob, bunu kamera karşısında yapmak istemedim. | Open Subtitles | روب، لم أرد أن أفعل ذلك أمام الكاميرا |
| Bütün numaraları vardı ama yanlış bir şey yapmak istemedim. | Open Subtitles | كان لديّ كلّ أرقام هواتفها لكنني لم أرد أن أتخذ خطوة خاطئة |
| yapmak istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريد فعل هذا |
| Kafandaki hayali yıkacak birşey yapmak istemedim. | Open Subtitles | لم أشأ القيام بأمر يدمر الإنطباع الذي لديك تجاهه |
| yapmak istemedim, yapmak istemedim, yemin ederim! | Open Subtitles | لم اقصد ما حصل , لم اقصد ما حصل , اقسم لك ! |
| Seni sahildeyken öldürecektim, ancak yakalanmamıza neden olacak bişey yapmak istemedim. | Open Subtitles | كنتُ سأقتلك عند الشاطئ ولكنّي لم أرد فعل أيّ شيء يتسبّب بالقبض علينا |
| 6. sınıftakilerin ayak işlerini yapmak istemedim sadece. | Open Subtitles | لم أرغب أن أكون مجرد ساعي لـ طلاب "المستوى السادس" |
| Altıncı sınıfta kekeliyormuş gibi yapmaya başladım, çünkü Missouri anlaşması hakkında sözlü sunum yapmak istemedim. | Open Subtitles | لست مصابه باللعثمه لقد ادعيت اني مصابه به بالصف السادس لاني لم ارد ان ألقي خطاب |
| Bak, dostum. Bunların hiçbirini yapmak istemedim. | Open Subtitles | انظر يا رجل لم ارد فعل هذا |
| Osurmam gerekiyordu, ama onun önünde yapmak istemedim. | Open Subtitles | وجب علي اخراج ريحاً.لكن لم اريد فعلها امامها |
| Bunu yapmak istemedim. Gerçekten. | Open Subtitles | لم اقصد ان تطلق النارحقا لم اريد |
| - Sana böyle bir şey yapmak istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أقصد أن نفعل ذلك بك. نعم، حسنا، فعلت. |
| Sadece yapmak istemedim. Peki bana biraz daha kazadan bahsedermisin? Bu raporda yazıyor. | Open Subtitles | لكنني لم أرد ذلك إذاً, أخبريني أكثر عن هذا .. |