| İçgüdüleri onlara, dünyadaki ilk dakikalarında ne yapmaları gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | ترشدهم غريزتهم بما يتوجب عليهم فعله في أول دقيقة يعيشونها |
| Bunlar insanlara vaaz vermez, ne yapmaları gerektiğini söylemez. | TED | هي لا تعظ الناس ولا تخبرهم بما عليهم فعله. |
| Onlara tam olarak ne yapmaları gerektiğini anlat yeter! | Open Subtitles | كل ماعليك ان تخبرهم بالضبط بما عليهم فعله |
| Bu heriflere ne yapmaları gerektiğini söylerken çok eğleniyor sanki. | Open Subtitles | جيد . انها تحظى بنزهة بالخارج هناك، تُخبر هؤلاء ما عليهم فعله. |
| Ne yapmaları gerektiğini ve yapmazlarsa ne olacağını söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم بما عليهم فعله وماذا سيحدث لهم أذا لم يفعلوا |
| Biliyorum, küstah olabiliyorum ve insanlara her zaman ne yapmaları gerektiğini söylüyorum fakat bundan sonra durmalıyım. | Open Subtitles | أعلم انني اتعجرف احيانًا و أميل لإخبار الناس بما الذي عليهم فعله طوال الوقت ولكني سأتوقف عن هذا بعد ذلك |
| Ortaklarına ne yapmaları gerektiğini söylemek senin tarzın değil, biliyorum ama stilini bu şekilde değiştirmezsen, sonum gelecek. | Open Subtitles | واعرف ان هذا ليس نمطك لتخبر شركائك بما عليهم فعله ولكن ان لم تجعله نمطك |
| Verilecek karar gerçekten önemli olduğunda, sende onlara ne yapmaları gerektiğini söyleyecek yürek yoktu. | Open Subtitles | لم تتمكن من إخبارهم بما عليهم فعله |
| Ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعرفون ما يجب عليهم فعله. |
| Onlar ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعرفون ما الذى يتوجب عليهم فعله |
| Sen sadece herkese ne yapmaları gerektiğini söylemeyi istiyorsun. | Open Subtitles | تريد فقط أن تخبر الجميع بما عليهم فعله |
| - Tamam, bu doğru ama gay olmayan çocuklara 14 yaşında ne yapmaları gerektiğini öğretiyoruz, her ihtimale karşı ve onlara beklemelerini tavsiye ediyoruz ama soruları oluyor ve biz de cevaplıyoruz. | Open Subtitles | -حسناً هذا صحيح, ولكن.. نحن ندرس الأطفال الغير مثليين ما يجب عليهم فعله في سن الـ14, كما تعلمين, احتياطاً |