| Bahsetmediğine göre de belli ki yapmamışsın. | Open Subtitles | وحيثً أنّك لم تذكره لي، فهذا يعني غالباً أنّك لم تقم به |
| Sanki daha önce hiç yapmamışsın gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | وكأنّك لم تقم بهذا من قبل، استخدم الماصّة |
| Kızım Connie seni iş için tuttu ama yapmamışsın bişey | Open Subtitles | إستأجرتك إبنتي كوني للقيام بعمل ما وحتى الأن لم تقم به |
| Beni nedime yardımcısı yapınca o kadar gururlanmıştım ki, ama bunu beni sevdiğin için yapmamışsın. | Open Subtitles | لقد كنت فخورة جدا عندما جعلتيني وصيفة الشرف لك لكنك لم تفعليها بدافع الحب |
| Sadece uzaklaş ve sen yapmamışsın gibi davran. | Open Subtitles | فقط أبتعديي وتظاهري أنكٍ لم تفعليها. |
| Doğru yapmamışsın. Halatı yanlış uca bağlamışsın! | Open Subtitles | لم تقم بالعمل بالشكل المطلوب لقد ربطت الحبل في الطرف الخاطيء |
| Hem bir defa da soruşturma yapmamışsın ne yazar? | Open Subtitles | و ما الخطأ إذا لم تقم بالتحقيق هذه المرة؟ |
| Bunun nedeni 17 yaşından beri aptalca, hazırlıksız ya da ilgi çekici sayılabilecek hiçbir şey yapmamışsın ve bu gerçekten üzücü. | Open Subtitles | ...وذلك بسبب ...لم تقم بأيّ شيءٍ غبيّ، أو عفويّ أو حتّى مثيراً للاهتمام منذ كنتَ في السابعة عشرة |
| Görünen o ki, kötü bir şey yapmamışsın. | Open Subtitles | على ما يبدو أنت لم تقم بفعل شىء خاطىء |
| Otopsiyi yapmamışsın. | Open Subtitles | لم تقم بتشـريح الجثة |
| Anlaşılan, sen yapmamışsın. | Open Subtitles | من الواضح، أنك لم تقم بذلك |
| Sen ise hiçbir şey yapmamışsın. | Open Subtitles | ويبدو انك لم تقم بفعل أي شيء |
| - Hayır, yapmamışsın. | Open Subtitles | كلاّ، لم تقم. |
| Uzaklaş ve sen yapmamışsın gibi davran. | Open Subtitles | أبتعدي وتظاهري أنكِ لم تفعليها. |