| Tek yapman gereken bu numaraları girmek ve özgür olacaksın. | TED | كل ما عليك فعله هو إدخال هذه الأرقام وستكون حراً. |
| Bulurum bir tane. Senin tek yapman gereken benim için gitar çalmak. | Open Subtitles | سأجد واحد ، كل ما عليك فعله هو أن تعزف القيثار لي |
| Davranışlarına dikkat et. yapman gereken tek şey bu. Böylece iyi geçiniriz. | Open Subtitles | فقط أحسن تصرفاتك , هذا كل ما عليك فعله , وستكون بخير |
| Biri kanuna karşı geldi mi bir şeyler yapman gerekir. | Open Subtitles | وعندما يخالف أحدهم القانون فعليك أن تفعل شيئاً بخصوص ذلك |
| Butters, Penisinin sertleşmesi durumunda ne yapman gerektiğini biliyor musun? | Open Subtitles | بيترز,هل تعرف ما من المفترض القيام به عندما ينتصب القضيب؟ |
| yapman gereken tek şey bu yarışta sürüşe hazır olmalısın... beladan uzak kalmak ve iyi bir saklanma noktasına sahip olmak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تفعله في سباق كانون بول هو انت تكون مستعد للقيادة ابقى بعيدا عن المشاكل واصنع لنفسك غطاء جيد |
| Bir aydır senin yapman gereken işleri yapmaktan yorgun düştüm! | Open Subtitles | كنت اطلب منك بشدة فعل الاشياء التى يجب ان تفعلها |
| Şimdi neden acı duyduğumu ve ne yapman gerektiğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | الآن سأخبرك عن سبب حزنى و ما يجب عليك فعله |
| Ne yapman gerekiyor biliyor musun? Ona tamamlanıcı soru sor. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تسأله سؤال لاحق للمهمة |
| - Tüm yapman gereken çeneni kapalı tutmaktı. - Tüm yaptığım gerçeği söylemekti. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو ابقاء فمك مغلقا كل مافعلته هو قول الحقيقة |
| Tüm yapman gereken, en beğendiğin adamı gözünde canlandırmak ve onu taklit etmek. | Open Subtitles | كل ما عليكِ فعله هو تَخيّل الرجل الذي أُعْجبتِ به، ثم قومي بمنافسته |
| Şimdi tek yapman gereken kumarhaneyi kapatmak öyle değil mi? | Open Subtitles | إذن كل ما عليك فعله هو أنت تغلق الكازينو, صحيح؟ |
| Bir ölümlüyü bulmak için tek yapman gereken, hayallerini izlemek. | Open Subtitles | لتقوم بإيجاد البشريّ، كل ما عليك فعله هو تتبّع أحلامه |
| Tüm yapman gereken gücünü kötünün yerine iyi için kullanmak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله ان تستخدم سلطتك للخير لا للشر |
| Sen yapman gerekeni yaparken ben de senin yanında kalabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أبقى معك بينما تفعل ما تريد أن تفعله |
| Arzularinla ilgili bir sey söylemen yapman mümkün degil mi? | Open Subtitles | ألا يمكنك فقط أن تقول أو تفعل شيئاً على سجيتك؟ |
| Sonra geri aşağı in ve ne yapman gerekiyorsa onu yap. | Open Subtitles | تذهب إلى أسفل ثم تفعل كل ما هو عليك القيام به. |
| Adamım senin yapman gereken şey o külota uyan sütyeni bulmak. | Open Subtitles | كل ماعليك أن تفعله هو البحث عن الصدرية المناسبة لهذا السيلب. |
| Çünkü bir şey yapabiliyor olman yapman gerektiği anlamına gelmez. | Open Subtitles | أن تستطيع فعل شيء لا يعني أنّك يجب أن تفعل. |
| Eğer bu ligde oynamak istiyorsan birkaç değişiklik yapman gerekecek. | Open Subtitles | إن أردت الوصول لهذا المستوى، فيجب أن تقوم ببعض التغييرات |
| Senden bir şey yapmanı istiyorum ve bunu yapman gerekiyor. | Open Subtitles | كنت سأطلب منك أن تفعلي شيئاً ..وأريدك فقط أن تفعليه |
| Unutma, herhangi birinin sana yapman için söylediği şey önemsiz, | Open Subtitles | تذكري, لا تبالي بما يقول لك اي احد ان تفعليه, |
| Asıl saçma olan, yarın okul olmadığı hâlde kirli eşofmanlarınla ödevini yapman. | Open Subtitles | ليس جيداً هو أن تقومي بالواجب المدرسي بينما لا يوجد مدرسة غداً |
| Tek yapman gereken bize elle tutulur bir şey vermek. | Open Subtitles | كل ما تحتاج لفعله هو أن ..تعطينا شئ ذو أهمية |
| Bizimle gel. - Bunu yapamam beyler. - Sanırım yapman gerekeni yapmalısın. | Open Subtitles | لا أستطيع فعلها يارفاق حسنا أفترض أنك ستفعل ما يجب عليك فعلة |
| Zor olduğunu biliyorum ama seni doğru şeyi yapman için yetiştirdim. | Open Subtitles | نا أعرف أن ذلك صعباً، لكنني أثق بك لفعل الشيء الصحيح |
| Ne yapman gerekiyorsa onu yaptın. Çünkü pek çok hayatı kurtardın. | Open Subtitles | أنت فعلت ما وجب عمله لأنه بذلك قد أنقذت حياة العديد |