"yapması gerekiyor" - Translation from Turkish to Arabic

• أن يفعل
• يجب أن يفعله
• يَجِبُ أَنْ يَعمَلُ
• عليه القيام

Bir adamın buralarda bir kütüphane kartı almak için ne yapması gerekiyor?
ماذا على الرجل أن يفعل حتى يحصل على بطاقة مكتبية؟

Henüz değil bebeğim. Önce babanın birşey yapması gerekiyor.
ليس بعد يا حبيبتى يجب على أبيكى أن يفعل شيئا أولا

Birinin senin şarkını albümüne koyabilmesi için ne yapması gerekiyor?
لقد قلتها لك. حسنا، ماذا على شخص أن يفعل لكي يحظى عل أغنيتك في ألبومه؟

Bir erkeğin güzel bir ev yemeği için daha ne yapması gerekiyor?
ما الذي يجب أن يفعله أحدهم ليحظى بوجبةٍ منزليّةٍ جيّدة هنا؟

Ama dişiyi etkilemek istiyorsa, gözlerini kırpıştırmaktan fazlasını yapması gerekiyor.
لَكنَّه يَجِبُ أَنْ يَعمَلُ أكثر مِنْ تصفيق جفونَه، إذا اراد إثارة إعجابها

Bu önemli, eğer gruba katılmak istiyorsa yapması gerekiyor.
هذا مهم ، يجب عليه القيام بذلك إذا كان يريد الإنضمام إلى النادي

Molly'e bir şey yapması gerekiyor ve bunu yapması için de güçlü olması gerekiyor.
يجب أن يفعل شيء لها، ويحتاج أن يكون أقوى لهذا

Pekala, birinin yapması gerekiyor.
حسناً، يجب على شخص لعين أن يفعل.

Birinin bu konu hakkında bir şey yapması gerekiyor.
يجب على أحد ما أن يفعل شيئاً حيال هذا

Peki, bekle, solağın kazanması için ne yapması gerekiyor?
- نعم- إذاً، ماذا على الأيسر أن يفعل ليفوز؟

Birimizin bir şeyler yapması gerekiyor.
على أحدنا أن يفعل شيئاً، إتفقنا؟

Bazılarımızın gidip pratik yapması gerekiyor bazılarımızın gerekmiyor.
-البعض منّا عليه الذهاب ليتدرب والبعض منّا ليس عليه أن يفعل

Birini yapması gerekiyor Henryk
-شخص ما يجب أن يفعل ذلك يا هنريك

Ondan nefret etmen için ne yapması gerekiyor?
ماذا عليه أن يفعل كي تكرهيه؟

Bunu yapması gerekiyor.
يحتاج أن يفعل هذا.

Bunu kaptanın kendisinin yapması gerekiyor.
هذا شيء يجب أن يفعله الكابتن لنفسه

Burada birinin "özel durum" haline gelmesi için ne yapması gerekiyor?
ما الذي يجب أن يفعله الشخص ليكون "ظرف خاص" هنا؟

Zor bir iş, fakat birinin bunu yapması gerekiyor.
هو a شغل قاسي، على أية حال، شخص ما يَجِبُ أَنْ يَعمَلُ هو.

Bu kesinlikle göz alıcı, ama daha fazlasını yapması gerekiyor gibi.
هذا فاتن بالتأكيد، لكن يبدو أن عليه القيام بالمزيد