| Yaşlı kadın onun için adam yapmaya karar verdi peyniri kullanarak. | Open Subtitles | لذلك قررت السيدة الصغيرة بالعمر أن تصنع رجل من الجبن نتن |
| Gördüğünüz üzere, UCM burayı daimi karargâhımız yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | كما ترون لقد قررت المحمكة الجنائية أن تكون هذه شقتنا |
| Ekibim, üniversitede çok iyi bir şey yapmaya karar verdi. | TED | حسناً، فريقي قرر أن يفعل شيئاً مميزاً في الجامعة. |
| Mitch, din dersini bugün dışarıda yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | أعتقد انك يجب أن تأتى لترى ذلك بنفسك ميتش قرر أن يأتى بدرس الكتاب الخاص به.. |
| O, Victor'la Küba'ya doğru bir yolculuk yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | لا. قرر القيام برحلة لكوبا برفقة فيكتور. |
| O yüzden Gavin bir iş daha yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | لذلك قرر القيام بعمل أخر |
| Bu kişi gelenekleşmiş düzene boyun eğmeyi reddetti ve değişiklik yapmaya karar verdi. | TED | رفض هذا الرجل أن يرضخ لما يعتبر عاديا وقرر أن يغير. |
| Ve bunu onaylayıp doğruladıklarında, Netflix çok basit ama çok etkili bir şey yapmaya karar verdi. | TED | وعندما تأكدوا من ذلك قررت نتفليكس عمل شيء بسيط، ولكنه مؤثر. |
| Yapabileceğimiz her şeyi yaptık ama en sonunda New York heykeli tutmaya ve New York Eyaleti ise oybirliğiyle kent simgesi yapmaya karar verdi. | TED | قدمنا لها كل ما لدينا، لكن في النهاية، قررت مدينة نيويورك ابقاء التمثال، وصوتت ولاية نيويورك بالإجماع لجعله معلماً. |
| Geçen yıl eşimle taşınmaya karar verdiğimiz zaman, Uber'de aynısını yapmaya karar verdi. | TED | لذا، عندما قررت مع زوجتي مغادرة البلاد العام الماضي، قررت أوبر فعل نفس الشيء. |
| Meslek hayatı bitmişti. Ölümsüz olmak için bir şey yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | تدهورت مهنتها ولذلك قررت القيام بخطوه نحو الخلود. |
| Mitch, din dersini bugün dışarıda yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | قررت ميتش اعطاء درس الكتاب المقدس في الملعب |
| Fakat sonra, bu doğumöncesi salak, Rockettes taklidi yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | ثم ، هذا الجنين الصغير قرر أن يقوم بأول حركاته |
| Ama evde benim için işler daha kötüye gittiğinde bir şeyler yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | لكن عندما بدأت الأمور تسوء في منزلي هو قرر أن يفعل شيئاً |
| Stan bahar temizliği yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | ستان لم ينتهي بعد ... لقد قرر أن يقوم ببعض التنظيفات إلى حد ما إما كذلك.. |
| Bazılarımız bu konuda bir şeyler yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | بعضنا قرر أن يفعل شيئًا حياله. |
| Açıklama yapmaya karar verdi mi? | Open Subtitles | هل قرر أن يظهر للناس؟ |
| Arlington, Virginia'da gözlerini duvarına dikti ve yapmaya karar verdi. | TED | لقد اخذ يحدق بحائط مكتبه في أرلينجتون، فيرجينيا، وقرر أن يفعلها. |
| Gob güvenmeye başladığı adam tarafından aldatıldığını düşündü. Ve bu konuda bir şey yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | جوب شعر بالخيانة من شخص بدأ يثق به وقرر أن يفعل شيئاً بشأن ذلك |