| Yerinde olsam bunu yapmazdım. Cidden sevgiline güvenmek istiyor musun? | Open Subtitles | لن أفعل ذلك لو كنت مكانكِ أتريدين حقاً الوثوق بصديقكِ؟ |
| - Bunu öz annem için bile yapmazdım. - Seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | سنعطيك مكان أمامى فى النفق لن أفعل ذلك حتى من أجل أمى |
| Peki, hayır, eğer ilk önce bana gelmeseydin bunu kesinlikle yapmazdım. | Open Subtitles | لا، لم أكن لأفعل هذا أبداً إن لم تأتي لي أولاً |
| Annem buna izin verir miydi sence? Başka çarem olsaydı yapmazdım. | Open Subtitles | لم أكن لأفعل ذلك لو كان لدي البديل والآن إستمع منا |
| Ve eğer karımı öldürecek olsaydım bile bunu kilitli bir evde, bu kadar çok tanığın önünde yapmazdım. | Open Subtitles | و حتىّ إن كنت لأ قتل زوجتى ما كنت لأفعل هذا فى منزل مغلق مع مجموعة من الشهود |
| Bir torba için sana bunları yapmazdım. Seni lanet olası paçavra. | Open Subtitles | لن أفعل ذلك لك مقابل حقيبة كاملة أيها القذر |
| Ama ben olsam bunu yapmazdım. | Open Subtitles | لكني لن أفعل هذا إلا إذا كنت تريد منه أن يلطم وجهك |
| Hayır, demek istediğim, zengin olsaydım hiçbir şey yapmazdım. | Open Subtitles | لا, أقول إن كنت غنياً تعلم, لن أفعل شيئاً |
| - Sana en önde yer vereceğiz. - Bunu öz annem için bile yapmazdım. | Open Subtitles | سنعطيك مكان أمامى فى النفق لن أفعل ذلك حتى من أجل أمى |
| Bak eğer bu önemli olmasaydı burada olmaz ve bunları yapmazdım. | Open Subtitles | لم أكن لأسأل، ولم أكن لأفعل هذا لو لم يكن مهما |
| Yerinizde olsam bunu yapmazdım. Ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | لم أكن لأفعل هذا إذا كنت فى مكانك, سيظهر |
| Beni çok sert bir şekilde durdurduğunu düşünüyorum. Ben olsam öyle yapmazdım, | Open Subtitles | أنا واثق بأنك ستغفر لى لن أكن لأفعل شيئا |
| Ve karımı öldürecek olsam bile Bunu kilitli bir evde ve bu kadar tanığın önünde yapmazdım. | Open Subtitles | و حتىّ إن كنت لأ قتل زوجتى ما كنت لأفعل هذا فى منزل مغلق مع مجموعة من الشهود |
| Sana yararı olacağını düşünmeseydim bunu asla yapmazdım. | Open Subtitles | ما كنت لأفعل هذا ما لم أظن أن فيه فائدة لك |
| Ben seni öldürecek olsaydım, kafana vurmak gibi basitçe birşey yapmazdım. | Open Subtitles | لو كنت أريد قتلك لن افعل شىء غبيا مثل الضرب على الرأس |
| Şirkete indirim yapmasa, bu işi yapmazdım. Şuraya yeterince meyve maketi konmamış. | Open Subtitles | لم أكن لأفعلها لولا التخفيض في سعر الورق , إنّه لا يروقني |
| Ama ölüme o kadar yakın olmasam, bunu asla yapmazdım. | Open Subtitles | لو لم تكن قبل ثواني من الموت لما فعلت ذلك |
| Evlenmek istediğim kadından başka hiç kimseyle asla yapmazdım. | Open Subtitles | لَنْ أعْمَلُ أيّ شئُ مثل هذا مَع أي احد لكن المرأةَ التى أَنْوى الزَواج بها |
| Eğer yerinde olsaydım bunu yapmazdım, aşağıda yürüyen insanlar var. | Open Subtitles | تريث .. لم اكن لافعلها لو كنت مكانك .. هناك ناس تمشي في الاسفل |
| Eğer benimle azıcık konuşsaydın yapmazdım. | Open Subtitles | لم اكن لأفعل هذا لو لم تكونى تتحدثين معى |
| Hayır, aslında senin yerinde olsam bunu yapmazdım. | Open Subtitles | لا في الحقيقة لم اكن لافعل ذلك لو كنت محلك |
| Böyle bir şeyi asla yapmazdım. Asla. | Open Subtitles | ما كنتُ لأفعل أمراً كهذا على الإطلاق، مطلقاً |
| Senin yerinde olsam bunu yapmazdım. | Open Subtitles | أنا لن أفعَل ذلك لو كنت مكانك |
| Ama senin için yaptığım şeyi başka biri için yapmazdım. | Open Subtitles | ولكن ما فعلته لأجلك ما كنتُ لأفعله لأي أحدٍ آخر |
| Oh, bir fincan kahve için neler yapmazdım. | Open Subtitles | أيها الفتي، هذا ما لن أفعله لأجل قدحاّ من القهوة |