| Aslında hiçbir şey yaptığımız yok ama bizimle takılmak istersen takılabilirsin. | Open Subtitles | في الحقيقه نحن لا نفعل شيئاً لكن اذا اردت القدوم للتسكع معنا, يمكنك ذلك |
| Yine de burada oturup baş parmaklarımızı döndürmekten başka bir şey yaptığımız yok. | Open Subtitles | ومع ذلك لا نفعل شيئاً سوى الجلوس هنا والعبث |
| - Bir şey yaptığımız yok, Bay...? | Open Subtitles | ماذا تفعل له؟ نحن لا نفعل أي شيء له، السيد... |
| Ama bunları çözmek için pek bir şey yaptığımız yok. | Open Subtitles | ولكننا لا نفعل شيئاً حيال تلك الأمور |
| Tamam da, bir şey yaptığımız yok baba. | Open Subtitles | أجل، أبي، نحن لا نفعل شيئا. |
| Hiçbir şey yaptığımız yok.. | Open Subtitles | إنّنا لا نفعل شيئاً! |
| Hayır, Kev, pek bir şey yaptığımız yok. | Open Subtitles | أوه, لا (كيف) نحن لا نفعل الكثير |