| Charlie, bu akşam yemek yerken ve ailelerimiz hakkında konuşurken ve neler yaptığımızdan, hissettiklerimizden, iki sıradan insan gibiydik. | Open Subtitles | تشارلى عندما كنا ناكل الليلة و نتحدث عن أهلنا و ما فعلناه و ما نشعر به كنا مثل شخصيين عاديين |
| Ama bu da yaptığımızdan haberi olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | و لكن ذلك يعني انه سيكون يعرف بما فعلناه |
| Orada yaptığımızdan sonra geri dönüşümüz yok. | Open Subtitles | لم يعد بإمكاننا العودة بعد ما فعلناه هناك |
| Bunu korumak için bugün yaptığımızdan daha kötüsünü yaptık. | Open Subtitles | لقد فعلنا أسوأ مما فعلناه اليوم لحمايتهم |
| Brooklyn-Queens'te yaptığımızdan iyi. | Open Subtitles | أنه أفضل مما فعلناه في بروكلين كوين |
| Bizim yaptığımızdan çok daha akıIIıca. | Open Subtitles | هذا أذكى بكثيرٍ مما فعلناه نحن. |
| Bunu yapacaksak doğru sebeplerden dolayı yaptığımızdan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | سنكون قد فعلناه لسبب صحيح |
| David Clarke ve onunla masum çocuğuna ne yaptığımızdan başlayacağım. | Open Subtitles | بـ(ديفيد كلارك) وما فعلناه به وبابنته الصغيرة البريئة. |
| Bu durumdan Rhoades'un haberi varsa, olsa olsa polislerden biri konuşmuştur çünkü Danzig'in ne yaptığımızdan haberi yok. | Open Subtitles | إذا عرف (رودز) بهذا الشأن فأحد الشرطيين بدأ يتحدث لأن (دانزيغ) لا يعلم كيف فعلنا ما فعلناه |
| - yaptığımızdan dolayı. | Open Subtitles | -بسبب كل ما فعلناه |
| - Çünkü... yaptığımızdan dolayı. | Open Subtitles | -بسبب ما فعلناه |