| Zach, senin ve diğer forvetlerin yapılamaz denen şeyi yaptığını gördüm. | Open Subtitles | زاك, لقد رأيتك أنت والهجوم تفعل ما يقولون انه لا يستطيع شخص فعله | 
| Son birkaç gündür vaka ve ekip için neler yaptığını gördüm, ama işin aslı sana burada ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لقد رأيتك تقدمين كل ما لديك لهذه القضية و للفريق أيضا خلال الايام القليلة الاخيرة لكن الحقيقة هي أننا نحتاجك هنا | 
| Ördeğe yaptığını gördüm. Aferin. Sıkı bir çalışmaydı. | Open Subtitles | لقد رأيت ماذا فعلت بالبطة جيد جدا عمل جيد | 
| Ne yaptığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت مافعلته | 
| Mara'nın peşinden buraya geldiğimde o insanlara neler yaptığını gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت اتعقب مارا هنا رأيت ما فعلته لهؤلاء الناس | 
| yaptığını gördüm ama eğer sen olduğunu bilmeseydim senden şüphelenmezdim. | Open Subtitles | رأيتك تفعل ذلك، وإذا كنت لم أكن أعرف أنه كان لك، أنا لا أعرف أنه كان لك. | 
| Bilmiyorum ama daha önce de yaptığını gördüm. | Open Subtitles | لاأعلم , لقد رأيتها تفعل مثل هذا من قبل | 
| Gerçekte, bu insanların, aralarındaki büyük farklılıklara rağmen, ...İslam'ın onlara ne yaptığını gördüm. | Open Subtitles | .. الذي حدث لهؤلاء الناس, بالرغم من .. الإجتلافات المتباينة | 
| Peder son birkaç ayda olduğuna inanmadığım şeyler yaptığını gördüm. | Open Subtitles | ،أبتاه، خلال الشهرين المنصرمين رأيته يقوم بأشياء مستحيلة | 
| Sanırım ne yaptığını gördüm dostum. | Open Subtitles | أعتقد أنّي رأيتُ حركتك هناك يا صديقي. | 
| O şeyin ne yaptığını gördüm. Konuşmak filan istemiyor. Affedersin. | Open Subtitles | رأيتُ ذلك الشيء أثناء عمله، لا يريد أن يتحدّث | 
| Sonra ne yaptığını gördüm. | Open Subtitles | ثم رأيتُ ما فعله | 
| Toplum hizmeti yaptığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك وأنت تؤدّي الخدمة الاجتماعية. صحيح. | 
| Seni izlediğimi düşünmediğin zamanlarda bir çok şey yaptığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك تقوم بالعديد من الأمور بينما أنت لم تكن تشعر بأنني أراقبك | 
| - Senin yaptığını gördüm. - Hayır görmedin. | Open Subtitles | لقد رأيتك تفعلها - لا , لم ترني أفعلها - | 
| Ördeğe yaptığını gördüm. Aferin. Sıkı bir çalışmaydı. | Open Subtitles | لقد رأيت ماذا فعلت بالبطة جيد جدا عمل جيد | 
| Balenin anneme ne yaptığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت ماذا فعلت الباليه بأمي | 
| Sana ve ailene neler yaptığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت مافعلته بك وبعائلتك | 
| Klozet kapağına yaptığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت مافعلته في المرحاض | 
| Tam işi bitireceğim bir hamle yapacağım sırada ne yaptığını gördüm. | Open Subtitles | وكان لديّ هجمة لا يمكن إيقافها تختمر عندما رأيت ما يحدث | 
| Müvekkillerine yaptığını gördüm. Block'a baksana... | Open Subtitles | كلا يا ليني، لقد رأيت ما معنى أن أكون أحد موكليه | 
| Kino kumandasıyla bir şey yaptığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتك تفعل شيء مع جهازظ التحكم بالـــ" كينو" هذا | 
| Bunu daha önce de yaptığını gördüm. | Open Subtitles | {\pos(190,200)}. لقد رأيتك تفعل ذلك مسبقاً | 
| yaptığını gördüm! | Open Subtitles | لقد رأيتها تفعل ذلك | 
| Gerçekte bu insanların, aralarındaki büyük farklılıklara rağmen İslam'ın onlara ne yaptığını gördüm. | Open Subtitles | .. الذي حدث لهؤلاء الناس, بالرغم من .. الإجتلافات المتباينة | 
| Evet, onu yaptığını gördüm. | Open Subtitles | -أجل لقد رأيته يقوم بذلك -لقد كان يعرض الجميع للمتاعب، فكرهناه | 
| Sanırım ne yaptığını gördüm. | Open Subtitles | -أعتقد أنّي رأيتُ حركتك . | 
| Hey, yaptığını gördüm! | Open Subtitles | ! رأيتُ ذلك عليّ الذهاب | 
| Burke'ın Teri'ye yaptığını gördüm. Bu iş bitti. | Open Subtitles | لقد رأيتُ ما فعله السيد (بيورك) لــ(تيري) لقد أنتهى الأمر |