| Albay elçilik dışında yaptıkları için yargılanıyor. | Open Subtitles | الكولونيل شيلديرز تحت المحاكمة لما فعله خارج السفارة أنا ما كنت هناك أليس كذلك؟ |
| İçerideki yaşlı Frankeştayn'ı yaptıkları için cezalandıramıyorsam Tanrı'nın Yahya'ya dediği gibi bu işi tekrar yapacak olursa Teksas sınırları içinde yapamayacağına emin olabilirsin. | Open Subtitles | و لأنني لا أستطيع أن أعاقب فرانكنشتاين العجوز لما فعله سأقول لك مثلما قال الرب ليوحنا |
| Ama Grant de yaptıkları için yargılanacak. | Open Subtitles | ولكن يجب أن يُحاسب هو أيضُا على ما فعله لقد استغلّ تلك الفتاة، واستغلكِ |
| Ancak bana yaptıklarından dolayı değil aileme yaptıkları için. | Open Subtitles | لكن ليس بسبب ما فعلته بي. بل لما فعلته بعائلتي. |
| Önceki gece Richard'ın yaptıkları için özür dilerim. | Open Subtitles | أود الإعتذار عما فعله ريتشارد تلك الليلة |
| Bugün Julia'ya olan her şey ve onun Christine'e yaptıkları için. | Open Subtitles | كل شيئ حدث اليوم مع جوليا على ما فعلته ل كريستين |
| Son bir basamak ve sonra güç bana geçtiğinde sana yaptıkları için yerin dibine, pisliğe gömülecekler ve beni hor görerek küçümsedikleri için! | Open Subtitles | لم يعد باقياً إلا خطوة واحدة ثم بعد ذلك عندما استولى على السلطة سأمرغ أنوفهم فى التراب لما فعلوه بك |
| Onu bulacağım ve kilit altına alacağım. Ve yaptıkları için kimin peşinde olduğunu da bulacağım. | Open Subtitles | سوف أعثر عليه، وسوف أقوم بسجنه وسجن أيّ أحد يقِفُ خلفه، جزاءاً لِما إقترفوه |
| yaptıkları için pişman ve bu tecrübeden ders çıkardı. | Open Subtitles | وإنّه متأسفٌ لما فعله ولقد اتعظّ من هذه التجربة أيضاً |
| Ama önce bana ve ağabeyime yaptıkları için acı çektireceğim. | Open Subtitles | ولكن أولاً سأجعله يعاني لما فعله بي وبأخي |
| Kocamın oğlunuza ve karınıza yaptıkları için çok üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسفة جدا لما فعله زوجي لابنك وزوجتك |
| Şaman yaptıkları için lanetlenmesin diye dili kesilmek zorundaydı. | Open Subtitles | تم إزالة اللسان حتى لا يُلعن الطبيب الساحر على ما فعله |
| Savcı, sana yaptıkları için ona dava açtı. | Open Subtitles | قام المدعي العام بإدانته على ما فعله بكِ |
| Lenny'nin yaptıkları için özür dilerim. Cezalandırılıyor. | Open Subtitles | أنا آسف على ما فعله ليني انه دوما هكذا |
| Onu ve cadısını aileme yaptıkları için yakmak isterdim. | Open Subtitles | أود أن أرى الساحرة و هي تحرق لما فعلته ببلادي و عائلتي |
| yaptıkları için ona olan minnet borcumuzu ödememiz mümkün değil. | Open Subtitles | لا يوجد شيئ يرد الجميل لما فعلته |
| Eğer babam sana zarar verdiyse, yaptıkları için senden özür diliyorum. | Open Subtitles | إن كان أبي فعل شيئا جرحك .. فأنا أنوي الإعتذار لك .. عما فعله معك |
| Anneme yaptıkları için... onu suçlamadığımı söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تخبر امنا اننى لا الومها على ما فعلته |
| Ruslar, sana içeride yaptıkları için ölmeyi hak ediyordu. | Open Subtitles | كان على الروس أن يقتلوا لما فعلوه في السجن |
| yaptıkları için hesap vermeli. | Open Subtitles | وأن تُحاسب على أفعالها |
| İnsanlar böyle şeyler yaptıkları için belediye başkanı tarafından ödüllendirilirler | Open Subtitles | تتلقى الناس الجوائز من المايور لفعلهم مثل هذه الاشياء سيكون علىّ ان اشارك شبح فى جائزتى هو أخبرنى اخبرينى. |
| Yani diyorsun ki teşekkür etmeli insanlar Kara Veba'ya yaptıkları için. | Open Subtitles | إذاً ما أنت قائله هو أنّه ... يجبُ على الناس ♪ أن يشكروا الوباء الأسود لما قامت به ♪ |
| O zaman sana yaptıkları için yakalayalım onu. | Open Subtitles | حَسناً، ثمّ دعنا نَحْصلُ عليه لما هو عَمِلَ إليك. |
| Siz ve kırmızı elli herkes burada yaptıkları için ölecek. | Open Subtitles | .أنتِ وكل من (يده حمراء) سوف تموتون بما فعلتموه هنا |