| Ama dün söylediklerimizi veya yaptıklarımızı yaşanmamış saymak istediğini söyleme. | Open Subtitles | لكن لا تقولي أنك تريدين أن تتراجعي عن الذي قلناه أو عن الذي فعلناه |
| Her neyse, Kuveyt'te yaptıklarımızı hatırlıyorum. | Open Subtitles | على أية حال, أتذكر ما فعلناه فى الكويت أتذكره جيداً |
| Jason'la sana hangimiz yaptıklarımızı unutturup seni tekrar yatağa atacak diye iddiaya girdik dersem? | Open Subtitles | ماذا لو اخبرتك اننى وجايسون بدأنا رهاناً من سيجعلم تنسين ما فعلناه بك ويعبث بعقلك وجسدك من جديد |
| Size oturma odasında yaptıklarımızı göstereyim. | Open Subtitles | هلما معي، سأريكما ما فعلنا في غرفة الجلوس |
| Anlamıyorsunuz. - Başkasının rezervasyonunu aldık. Bu yüzden gidip, yaptıklarımızı düşünmeliyiz. | Open Subtitles | لقد اخذنا طاولة اشخاص اخرين و اردنا الافلات بفعلتنا |
| Aslında bu akşam buraya baktığımda yaptıklarımızı ve kaybettiklerimizi karşılaştırmamak çok zor. | Open Subtitles | فمن الصعب النظر إلى ما بنيناه وعدم مقارنته بما خسرناه |
| Organizasyon işe yarar, bu nedenle anlam çıkaracak şekilde yaptıklarımızı planlamalıyız. | TED | التنظيم يساعدنا, اذا نحتاج الى هيكلة ما نفعله بطريقة تجعل له معنى. |
| Birbirimize söyleyeceğimiz hangi sözler bu odada yaptıklarımızı mümkün kılacaktır? | Open Subtitles | ما الأشياء التي أقنعنا بها أنفسنا التي جعلت من الممكن أنْ نفعل ما فعلناه هُنا في هذه الغرفة؟ |
| Libby'ye yaptıklarımızı haklı çıkartacak kadar yeterli öneme sahip mi yani bu? | Open Subtitles | وأنّ هذا مهم بما فيه الكفاية لتبرير ما فعلناه بليبي؟ |
| Kendimize söylediğimiz hangi şeyler burada yaptıklarımızı mümkün kılabilir ki? | Open Subtitles | ما الأشياء التي عاهدنا بها أنفسنا التي تجعل من المُمكن فعل ما فعلناه هنا؟ |
| Ama hayatta kalmak için yaptıklarımızı etik yönden değerlendiren bir tek o değil. | Open Subtitles | لـكنه ليس الـوحيد ذو الـتحفظات الأخلاقيه حيال ما فعلناه للنجاه. |
| Elinde, yaptıklarımızı anlattığımız bir kayıt olduğunu unutma. | Open Subtitles | فقط تذكر أن لديه تسجيل لنا بكل ما فعلناه |
| Yeterince hayatta kalmayı başarırsa yaptıklarımızı bize ödetmek için hepimizi öldürmeye çalışacak. | Open Subtitles | لو بقا على قيد الحياة لمدة كافية فسيحاول أن يقتلنا جميعًا جراء ما فعلناه به |
| Sonra tüm kampa yaptıklarımızı böbürlenerek yayacaksın. | Open Subtitles | بانك ستفخر وتروي للكل بما فعلناه |
| Birbirimizi incitmek adına yaptıklarımızı unut. | Open Subtitles | انس كل ما فعلناه لكي نجرح بعضنا البعض |
| Seni gibi diğer çocukları da bulup, onlara öğreteceğiz ve yaptıklarımızı yapmaları için diğer şehirlere göndereceğiz. | Open Subtitles | سنجد اطفال آخرين مثلك ونعلمهم ، ونرسلهم للمدن الآخر ليفعلوا ما فعلنا |
| Dash'in istediklerini yapmazsak Lemon'a yaptıklarımızı anlatacak. | Open Subtitles | "حسنٌ, إن لم نفعل ما يأمر عليه "داش فإنه سيخبر "ليمون" بفعلتنا |
| yaptıklarımızı elde edemezlerse her şeyi toz hâline getireceklerdi. | Open Subtitles | ،إن لم يكن معهم ما بنيناه كانوا لينسفوه تماماً |
| Bu tür derin dalışlarda yaptıklarımızı yapmamıza izin veren yüksek teknolojili ekipmanlar bunlar. | TED | هذا هي المبتكرات ذات التقنية العالية التي تسمح لنا بأن نفعل ما نفعله على هذا النوع من الغوص العميق. |
| Sen de dünyaya yaptıklarımızı düzelt. | Open Subtitles | وأنتِ ستصلحين مافعلناه ببقية العالم |
| Söylediği bazı şeylerin bizim burada yaptıklarımızı bildiğini gösterdiğini biliyorum. | Open Subtitles | بعض الأشياء التى قالتها تشير على معرفتها بما نفعله هنا |