| Evet, en azından yarım düzine üst seviye suikast yaptığından şüpheleniliyor. | Open Subtitles | أجل، إنه مشتبه به في نصف دزينة من الإغتيالات عالية المستوى. |
| yarım düzine sahte kimlik ve eşleşen kartvizit var burada. | Open Subtitles | لديه نصف دزينة من الهويات المُزيفة مع تطابق لبطاقات العمل |
| Sierra Leone'da o hafta yarım düzine katliam daha gerçekleşti. | Open Subtitles | ولكن بعدها نصف دستة مذابح حدثت فى سيرليون ذاك الاسبوع |
| Hiçbir şeyden haberi olmadığını söyleyen yarım düzine insan var. | Open Subtitles | لدينا نصف دستة من المدنيين وجميعهم يدعون بعدم معرفتهم لشئ |
| En aşağı yarım düzine adam gelmiştir. | Open Subtitles | مجموعة. لابد أنها تحمل نصف درزينة من الجدد |
| Uh, yığınla kurumuş insan balgamı, yarım düzine naylon lifi... | Open Subtitles | لديه كتله من مخاط بشري جاف نصف درزن من خيوط النايلون |
| En fazla yarım düzine. Ondan sonra tamamiyle etkisiz kalacak. | Open Subtitles | ستّ مرات على الأكثر، ثمّ سيكون هامداً بالكامل. |
| Çalışmaktan bitkin düşmüştüm. yarım düzine davaya aynı anda bakıyordum. | Open Subtitles | كنتُ منهكاً، وأحمل على عاتقي نصف دزينة من القضايا دفعة واحدة |
| Tekerleklerini kesmesinler diye yarım düzine sürtükle konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ مع نصف دزينة من الفتيات الوقحات لأجلك |
| Tekerleklerini kesmesinler diye yarım düzine fahişeyle konuştum! | Open Subtitles | لقد تحدثتُ مع نصف دزينة من الفتيات الوقحات لأجلك |
| Aradığımız özelliklere uyan yarım düzine isim var. | Open Subtitles | حصلت على نصف دزينة من الأسماء كأسماء محتمله |
| Bilirsin Hanover Böyle bir geminnin yarrdım çağırmak için yarım düzine seçeneği vardır | Open Subtitles | تعرف هونوفر سفينة مثل هذه حاول نصف دستة طرق مختلفة للطلب المساعدة |
| yarım düzine üst düzey yetkililerin dışında bütün büro CIA'ye çalıştığına inanıyor. | Open Subtitles | سيد كيندال,باستثناء نصف دستة الضباط ذو الرتب المرتفعه باقى المكتب كان يظن أنه يعمل لحساب المخابرات المركزيه |
| Amcam yarım düzine rakip silah kaçakçısını geri çevirmişti. | Open Subtitles | ، عمى رفض التعامل مع نصف دستة من تجار السلاح |
| Amcam, yarım düzine silah kaçakçısını geri çevirdi. | Open Subtitles | ، عمى رفض التعامل مع نصف دستة من تجار السلاح |
| yarım düzine tarçınlı ve çikolatalı olanlarından alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكننا الحصول على نصف درزينة من بسكويت الشيكولاته بالقرفة؟ |
| Adamın parmak izleri, yıllar boyunca işlenmiş yarım düzine suç mahallinde bulundu. | Open Subtitles | بصمات رجلك، وُجدت في نصف درزن من الجرائم عبر السنوات |
| Tarikat yarım düzine çiftlik satın aldı. | Open Subtitles | كان رؤيا شاملة. اشترت الكنيسة ستّ مزارع. |
| En az yarım düzine kan örneğine ihtiyacım var genç. | Open Subtitles | سأحتاج لنصف دزينة من تلك العينات على الأقل أيها الشاب. |
| Bu avcı tabancayı yarım düzine kadar kullanmış hem kendisi, hem de tabanca ortadan kaybolmadan önce. | Open Subtitles | هذا الصياد إستخدم المسدس ستة مرات قبلأنيختفي, و معه المسدس |
| Yani, gördüğün gibi, yarım düzine adamla dövüşürken farklı hareketler kullanıyorsun, | Open Subtitles | حسنا.. أنت ترى.. أنك تستخدم حركات مختلفه عندما تقاتل نصف دسته من الناس |
| Hesaba yarım düzine de şunlardan yazar mısın? | Open Subtitles | هل يمكني وضع نصف ذرينة من هذة على فاتورتي؟ |
| Onlardan yarım düzine olsun. | Open Subtitles | هل يمكننى مساعدتك سيدى ؟ |
| yarım düzine fizikçiye sor | Open Subtitles | إسأل نِصف دزينة من عُلماء الفيزياء، و سوف تحصُل على نِصف دزينة من الإجابات المُختلِفة. |
| Dövülmüş kadın savunmalarında uzman olan, en az yarım düzine meşhur avukat tanıyorum. | Open Subtitles | انا اعرف اكثر من درزينه من المحامين الكبار متخصصون في الدفاع عن النساء المحطمه |