| Evini aradılar ve döşemenin altında yarım kilo buldular. | Open Subtitles | فتشوا منزله ووجدوا نصف كيلو مخبأ تحت الأرض |
| Ha birde yarım kilo kıyma getirmiş, çocuk köfte yesinmiş, bak! | Open Subtitles | وأيضا جلبت له معها نصف كيلو من اللحم المفروم |
| Eğer yarım kilo daha almışsam, beni çıkaracaklar. | Open Subtitles | سيقومون بتسريحي من العيادة إذا زاد وزني نصف كيلو |
| yarım kilo balığı, yarım kilo yemle yetiştirebilirsiniz, hatta balığın türüne bağlı olarak daha az da. | TED | يمكن أن تزرع رطل من الأسماك مستخدماً رطل واحد فقط من الغذاء وتوجد أنواع تحتاج لغذاء أقل |
| yarım kilo 8 dolarsa, 2 buçuk kilo-- | Open Subtitles | بما أنها 8 دولارات للباوند ...فـالـ5 باوند ستكلفــ |
| yarım kilo. | Open Subtitles | عشرون اوقيه. |
| yarım kilo et için, dört buçuk kilo tahıl gerekir. | Open Subtitles | تحتاج 10 باوندات من الحبوب كي تحصل على باوند واحد من اللحم |
| 'Bedava'ya bir kilo bamya, yarım kilo peynir desek de uyanırdı. | Open Subtitles | كان ليستيقظ لو أعطيناه كيلو باذنجان و نصف كيلو جبنة |
| Dur ve mandıranın birinden yarım kilo lor al. | Open Subtitles | توقف عند محلٍ للألبان وأحضر .نصف كيلو من اللبن |
| Ondan sonra yarım kilo brokoliyle, kılçıklı fasulye yemek zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | سأضطر لأكل نصف كيلو من القرنبيط والفاصوليا |
| Buyur bakalım, ince dilimlenmiş ballı yarım kilo hindi eti. | Open Subtitles | تفضل. نصف كيلو من عسل القيقب التركي. مقطع الى شرائح رقيقه |
| Resmi rapora göre araba yarım kilo c4 ile patlatılmış ve bomba- | Open Subtitles | فإن قنبلة السيارة كانت عبارة عن نصف كيلو من C4 متفجرات ال |
| Körfez deniz ineklerini korumak için birkaçının kuyruğunun etrafına her biri yarım kilo ağırlığında olan... uydu vericilerini bağlanmalı. | Open Subtitles | لحماية الأطوم في الخليج يعني أن عدد قليل منهم سيحمل أجهزة اتصال بالأقمار الصناعية لكن وزن كل واحدة نصف كيلو |
| Eğer kokainden bahsediyorsak bu miktar en az yarım kilo olmalı. | Open Subtitles | إن كنا نتحدث عن الكوكايين سيكون على الأقل 500 جرام أو نصف كيلو |
| - Bahse varım kısa sürede Sal'dan yarım kilo saf mal alırdık. | Open Subtitles | انا اراهنك اننا سوف نحصل على رطل من هذا الصنف اذا قمنا بالبيع |
| Sonra yarım kilo saf mal alır ve emekli oluruz. | Open Subtitles | حتى نحصل على رطل من الصنف الجيد ثم نتقاعد بعد ذلك |
| Eğer doğru oynarsak, yarım kilo saf alabiliriz. | Open Subtitles | لقد فعلناها على صواب ممكن ان يكون معنا رطل من الصنف النقى |
| yarım kilo 35 bin. | Open Subtitles | 35 الف للباوند. |
| yarım kilo. | Open Subtitles | عشرون اوقيه. |
| yarım kilo, en fazla bir kilo. | Open Subtitles | باوند واحد,اثنان اثنان كحد اقصى. |
| Ondan yarım kilo alabilirsen şanlısın ama kendini nakavt etme, tatlım. | Open Subtitles | ستكونين محظوظه لحصولك على نصف باوند زياده.. إفعلي مايحلو لك عزيزتي. |
| Her yarım kilo için 20 dakika dursun. | Open Subtitles | و أبقه في الداخل عشرين دقيقة للرطل الواحد |
| Bir ineğin yarım kilo et üretebilmesi için 4-5 kilo yem yemesi ve neredeyse 8.000 litre su içmesi gerekiyor. | TED | تحتاج البقرة لتناول 9 أرطال من الغذاء وشرب ما يقارب 8000 لتر من الماء لإنتاج رطل واحد من اللحم. |
| Efendim, sarı fışkırtmadan yarım kilo verebilir miyiz? | Open Subtitles | سيدي، هل يمكننا إعطائه رطل ونصف من المزيج الأصفر؟ |