| Normal kahvenin yarısını alıp kafeinsiz çeşidin... yarısıyla karıştırmanız mümkün mü acaba? | Open Subtitles | هل يمكن أن تأخذ نصف القهوه و تخلطه بنصف أخر من الكافيين؟ | 
| İyi bir yapımcı yarısıyla da halledebilir ama yazarlar ve yönetmenler de gerekiyor. | Open Subtitles | المنتج الفطين يستطيع صنعه بنصف المبلغ، لكن يجب عليه أن يعرف الكتّاب والمخرجين. | 
| Ortalama olarak her kitabı, sadece kendinden önce gelen kitapların yarısıyla karşılaştırmamız gerekir. | TED | في المتوسط، من المتوقع أن نحتاج فقط لمقارنة كل كتاب بنصف عدد الكتب التي سبقته. | 
| "...paranın yarısıyla bir bale topluluğu kurulmasını istiyorum." | Open Subtitles | للفن والفنانين انا اوصى بنصف ثروتى فى اقامة شركة بالية | 
| Dünyada 30 tane insan var ve yarısıyla akrabasın zaten. | Open Subtitles | هناك فقط 30 شخص في العالم باكمله و انتِ قريبة من نصفهم | 
| Ve inanıyorum ki kasabadaki diğer erkeklerin de yarısıyla, sen de dahil olmak üzere. | Open Subtitles | وأيضاً هي على علاقة بنصف رجال البلدة ، بمن فيهم أنت نفسك على ما أظن | 
| Ailemle oturacak yeri paranın yarısıyla nasıl bulacağım. | Open Subtitles | أجل كيف ستجد عائلتي مكاناً جديداً للعيش بنصف المال ؟ | 
| Müzik küresel bir işlemdir. Beyninin yarısıyla piyano çalamazsın. | Open Subtitles | الموسيقى عملية كاملة لا يمكنك عزف البيانو بنصف مخ | 
| Mesai arkadaşlarınızdan aldığım ifadeler elimde. Jason Devereaux, işyerindeki kadınların yarısıyla yatıyormuş. | Open Subtitles | أعنى , لديّ إفادة من رفاقكِ بالعمل أنه كانَ على علاقة بنصف موظفات المكتب. | 
| Gel gelelim, canını yaktığım kimse peşimden sendeki coşkunun yarısıyla bile gelemedi. | Open Subtitles | ،ومع ذلك من بين كل الناس الذين آذيتهم لا أحد منهم طاردني بنصف حماستك ونشاطك | 
| AA kullanırsanız, bu enerjinin yarısıyla bir adamı öldürebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكن قتل رجل بنصف طاقة التيار المزدوج | 
| İki. Paranın yarısıyla beraber buradan gidecek ve kimseye zarar gelmeyecek. | Open Subtitles | ثانياً يخرج بنصف المال ولن يتأذى أحد | 
| Kurşunun yarısıyla başlamaya ne dersin? | Open Subtitles | لما لانبدأ بنصف أوقيةٍ من الرصاص ؟ | 
| Kazancımızın yarısıyla eski polis arabalarının satıldığı müzayededen aldım. | Open Subtitles | إشتريت سيارة الشرطة القديمة هذه من مزادٍ... بنصف نصيبي من مكاسبك لذا شكراً لك جزيلاً | 
| Aletlerimin yarısıyla işimi bitirmem beklenemez. | Open Subtitles | لا أتوقع أن انهى عملي بنصف أدواتي. | 
| Gücümün yarısıyla başlayıp ne kadarını içine alabildiğine bakacağım! | Open Subtitles | سوف أشرع بنصف القوة لقياس مدى تحملك | 
| Adamlarımın yarısıyla gelirim, daha azı olmaz. | Open Subtitles | سأسافر بنصف عددي ليس أقل من هذا | 
| Bak, bunun yarısıyla başladım. | Open Subtitles | انظر، لقد بدأت بنصف هذا | 
| Çoktan yarısıyla görüştük bile, ama hiçbiri kadının neye bulaştığını bilmiyor bile. | Open Subtitles | ,لقد قابلنا نصفهم إلى الآن ولكن لا يوجد أحد منهم لديه معرفة بما كانت تنوي فعله؟ | 
| Evet ama işçilerin dindar ve onların yaklaşık yarısıyla aynı Tanrılara tapıyoruz. | Open Subtitles | نعم، ولكن عبيدك كذلك نصفهم يعبدوا الآلهة عينها | 
| haberlerden sonra peşime düşen kasabanın yarısıyla karşı karşıya gelebilirsin. Senin sayende. | Open Subtitles | ستقابل نصف سكان البلدة يسعون خلفي بالشباك، والفضل لك |