| Şey, senin bana küçük bir problemimle ilgili yardım edebileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنا، ظننت أنه يمكنك مساعدتي مع مشكل صغير كنت أعاني منه |
| İzini bulmama yardım edebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنك تستطيع مساعدتي في الإطاحة به، باستعمال بعض مصادرك. |
| Ama IADG senin yardım edebileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | ولكن برأي فرقة حماية الحيوان العالمية أنك تستطيع المساعدة |
| Tam olarak çözmüş değilim ama bunun ikimize de yardım edebileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لم أتوصل لكيفية هذا, ولكني أعتقد أنه يمكنه مساعدتنا نحن الإثنين. |
| Bize kurtarmaya yardım edebileceğini söylüyorlar. | Open Subtitles | بعضهم يظنون أنه يمكنك مساعدتنا |
| Sadece bu adamla çıkıyorum ve yardım edebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أنا فقط أواعد هذا الرجل، وإعتقدت إنه قد يمكنك المساعدة. |
| Bana yardım edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | هذا الرجل اتى وقالَ انهُ يستطيع مساعدتي |
| Bu davada yardım edebileceğini düşündüğüm için seni aradım. | Open Subtitles | طلبتُ تدخّلك لأني خلتُ أن بوسعك مساعدتي |
| Sana yardım edebileceğini düşündüğüm bir doktor arakadaşım var. | Open Subtitles | لديّ طبيب صديق وأعتقد أنه يستطيع مساعدتك. |
| Ciddiyim, bize asıl kimin yardım edebileceğini biliyorum. | Open Subtitles | وأنا فى الواقع أعرف شخصا يستطيع مساعدتنا |
| Bana yardım edebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنّه يمكنها مساعدتي |
| Bana yardım edebileceğini düşündüğüm bir sorunum var. | Open Subtitles | لديَّ بعض المشاكل وأعتقد أنك قد يمكنك مساعدتي |
| Ve belki bana yemek servisinde insanların ceketleri asarken yardım edebileceğini düşündüm. Saatine 10 dolar öderim. | Open Subtitles | وفكرت بأنه ربما يمكنك مساعدتي في التقديم ونزع معاطف الحضور |
| - Bebeğimi bulmama yardım edebileceğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرينني أنه يمكنك مساعدتي في إيجاد طفلي ؟ |
| Bak, iki problemim var ve birinde bana yardım edebileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لدي مشكلتين واحدة، واحده اعتقد أنك تستطيع مساعدتي بها |
| Daha sonra seni gördüm ve bana yardım edebileceğini düşündüm | Open Subtitles | ...ثم رأيتك انت ...ففكرت ربما تستطيع مساعدتي |
| Ve yardım edebileceğini biliyorum. | Open Subtitles | .. أعلم أنك تستطيع المساعدة |
| Evet, O'na, bize nasıl yardım edebileceğini anlatıyordum. | Open Subtitles | أجل،كنت أخبره كيف يمكنه مساعدتنا |
| Bize yardım edebileceğini umduğumuz bir sorunumuz var. | Open Subtitles | لدينا مشكله يمكنك مساعدتنا فيه |
| Birkaç adamı kayıp ve ben de ona senin yardım edebileceğini söyledim. | Open Subtitles | لقد فقد بعض رجاله و أخبرته أنه يمكنك المساعدة |
| Kız kardeşim için yardım edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه يستطيع مساعدتي بأمر أختي. |
| - Bana bu konuda yardım edebileceğini umuyorum. | Open Subtitles | - حسنا، أنا آمل أن بوسعك مساعدتي في معرفة ذلك |
| Sana yardım edebileceğini düşündüğüm biri var. | Open Subtitles | هناك شخص أعرفه، أظنّ أنّه قد يستطيع مساعدتك |
| Çok güzel. Onunla konuşursak, Amelia'yı bulma konusunda yardım edebileceğini düşündük. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر بأن نتحدث معه، (لنرى إن كان يستطيع مساعدتنا بإيجاد (أميليا. |
| Belki bana yardım edebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | وظننت لربما يمكنها مساعدتي. |
| Bilirsiniz, hayalime kimin yardım edebileceğini bulmak için isim kartlarına bakmak, bazen birbirimizin insanlığının direkt içinden bakmak gibi. | TED | كما تعلم، أنت تبحث بين الأسماء لعلك تجد من قد يساعدك في تحقيق حُلْمِك، أحيانا تبحث في إنسانية الآخر. |
| - Şimdilik yok, ama bu konuda bana yardım edebileceğini ummuştum. | Open Subtitles | حسنا ، ليس بعد ، كنت آمل أنك قد تساعدني في هذا |
| Onu bulmanıza yardım edebileceğini söylüyor. | Open Subtitles | تقول بانها تستطيع مساعدتك لايجاده |
| Onu arıyoruz.Onun bize yardım edebileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عنها نعتقد أنها تستطيع مساعدتنا |