| Andrea'nın pis bir polis biliyorum. Bunu ispatlamama yardım edeceksin. | Open Subtitles | اعرف ان اندريا شرطيه غير نظيفه ستساعدني علي اثبات ذلك |
| Binlerce yıldır uyku halindeydi ve sen tekrar çalıştırmama yardım edeceksin. | Open Subtitles | لقد كانت خاملة لآلاف السنين وأنت ستساعدني لإعادة تشغيلها مرة أخرى |
| Şimdi de hakimiyetimi, yukarıdaki dünyaya kadar genişletmeme yardım edeceksin. | Open Subtitles | و الأن سوف تساعدني في توسيع سيطرتي على العالم بالاعلى |
| Yarın saat 13:00'da adamlarımın takas yerine götürmesine yardım edeceksin. | Open Subtitles | والتي ستساعد لنقل رجالي لعملية المبادلة غدًا في الـ10 صباحًا. |
| Dediğim gibi, dağda kayıp bir arkadaşımız var. Onu bulmamıza yardım edeceksin. | Open Subtitles | كما قلت لك لدينا صديق في الجبل و ستساعدنا في العثور عليه |
| Madem Daniel'a yardım edeceksin, sana o börek yapsın. | Open Subtitles | هل استطيع ان احصل عليها ؟ ستساعدين دانيل 602 00: 29: |
| Birlikte yemek yapıp, bana bazı evraklarda yardım edeceksin diye konuşmuştuk. | Open Subtitles | اتفقنا على إعداد العشاء، كنتِ ستساعديني بأوراقي. |
| Jake hayatımın eski hâline dönmesi için bana yardım edeceksin. | Open Subtitles | جايك,انت ستساعدني على إعادة حياتي كما كانت مرة ً آخؤى |
| Onları kazanmam lazım, bana yardım edeceksin değil mi? | Open Subtitles | يجب أن أحصل عليهما، وأنت ستساعدني أليس كذلك؟ |
| Onları kazanmam lazım, bana yardım edeceksin değil mi? | Open Subtitles | يجب أن أحصل عليهما، وأنت ستساعدني أليس كذلك؟ |
| Ve bana bu korkunç hatayı konuşmakta yardım edeceksin. | Open Subtitles | وأنت ستساعدني لأقنعه بالعدول عن هذا الخطأ الفظيع |
| Onu geri almama yardım edeceksin yoksa iğneleri, sana yapacaklarım yanında gıdıklama gibi kalır. | Open Subtitles | و ستساعدني لإستعادته,.. و إلا ستكون لدغتهم كالدغدغة مقارنة ًبما سأفعله معك |
| Bu arabayı geri götürmeme ve doğru arabayı çalmama yardım edeceksin. | Open Subtitles | عليك أن تساعدني بأن أعيد تلك السياره و أسرق السياره المطلوبه |
| Ne olmam gerektiğini ben bile bilmiyorum. Sen nasıl yardım edeceksin? | Open Subtitles | أنا أصلاً أجهل ما يفترض بي أن أكون كيف ستساعد أنت؟ |
| Bu kadar yırtamazsın, senatör. Bize yardım edeceksin. | Open Subtitles | لن تفلتَ بهذه السهولة أيّها السيناتور، ستساعدنا |
| Bebek doğana kadar burada kalabilirsin ama çocukların bakımına yardım edeceksin. | Open Subtitles | يمكنك البقاء حتى تلدين ولكنك ستساعدين في أعمال المنزل |
| Ajan Prentiss, bunun olması için bana yardım edeceksin. | Open Subtitles | العميلة برينتيس انت ستساعديني في تحقيق ذلك |
| Sen de bana yardım edeceksin. Neyse ki gereksiz personelsin. | Open Subtitles | ستساعدينني بذلك من الجيد أنّكِ لستِ مطلوبة |
| Daha kaç masum insanı katletmesine yardım edeceksin? | Open Subtitles | كم عدد الأبرياء الذين ستساعده بإراقة دمائهم ؟ |
| Sen erzak tedarikine yardım edeceksin. Git Patullus'u bul. | Open Subtitles | سوف تساعد مع متخصصي الطعام ستقدم تقرير إلى باتولوس |
| Ben buraya sizin pisliğinizi temizlemeye geldim. Ve sen bana yardım edeceksin. | Open Subtitles | أني هنا لتنظيف الفوضى التي احدثتموها وستساعدني بذلك |
| - İş bulunca evimi düzenleme yardım edeceksin. | Open Subtitles | بمجرد أن أحصل على وظيفة عليكِ مساعدتي في ترتيب منزلي |
| Hayır. O benim şansım, tamam mı? Sen bana geri almam için yardım edeceksin. | Open Subtitles | هذا حظي أنا فقط و سوف تساعديني و تخبريني كيف أسترجعه |
| Çünkü sen utancımı gazetenin manşetine taşıdın, ve şimdi bunu düzeltmeme yardım edeceksin. | Open Subtitles | لانك نشرت اذلالى على جميع صفحات الجريدة. والان ستساعدينى لتصحيح ذلك |
| Şimdi her şeyi geri almama yardım edeceksin. | Open Subtitles | أنت ستُساعدني الآن على إستعادة كلّ شيءٍ. |
| Senin için çalıştığı için şimdi canı tehlikede o yüzden onu kurtarmama yardım edeceksin. | Open Subtitles | إنّه في خطر الآن، لأنّه كان يعمل لحسابكِ، لذا ستُساعديني على إعادته. |