| Belki ayakları üzerinde durmasına yardım ederek Ross'a iyilik etmişsizdir. | Open Subtitles | ربما فعلنا حسنا بمساعدة روس للعودة على قدميه |
| "Çiftçilere yardım ederek ekstra para kazanabiliyorduk. Sigaramız vardı..." | Open Subtitles | نحن كنّا قادرون على كسب المال الإضافي بمساعدة المزارعين ، حصلنا على السجائر |
| Bu organizasyondaki konumuna muhtaç sivillere yardım ederek ulaşmadın. | Open Subtitles | لم تصل الى حيث انت في هذه المنظمة بمساعدة العائلات المدنية التي في ورطة |
| Ailesine, Diddle'nin eşyalarını toplamasına yardım ederek eve rahatça girip çıkabiliyoruz. | Open Subtitles | نحن نساعد عائلته عل جمع بعض أغراضه حتى نتمكن من تفحصها |
| Ama sanırım Arayıcı'ya beni öldürmesinde yardım ederek bana ihanet ettiğini unuttun. | Open Subtitles | لكن، لعلكِنسيتِحقيقةخيانتكِليّ، و أنكِ ساعدتِ الباحث بقتلي. |
| Bana yardım ederek risk alamazsınız. Devam etmelisiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك المخاطرة بمساعدتي عليك مواصلة المسير |
| Gettodan çıkan güçlü siyahi bir kardeşimizi tutuklamaya çalışan LAPD'ye yardım ederek mi? | Open Subtitles | بمساعدة شرطة لوس أنجلوس بإستعباد الأخ الأسود الكبير من حيُ البيض؟ |
| Yeteneğini iyi bir amaç uğruna kullanmana yardım ederek. | Open Subtitles | بمساعدة قدرتك واستخدامها الاستخدام الصحيح |
| İmkanı olmayan çocukların, yarının liderleri olmasına yardım ederek. | Open Subtitles | بمساعدة الأطفال المحرومين بأن يصبحوا قاده بالغد |
| Hayatımı çaresiz insanlara yardım ederek geçirdim, karşılığında elime ne geçti? | Open Subtitles | امضيت حياتي كلها بمساعدة اناس لا يستطيعون مساهدة انفسهم وماذا هناك لإظهار ذلك؟ |
| Gettodan çıkan güçlü siyahi bir kardeşimizi tutuklamaya çalışan LAPD'ye yardım ederek mi? | Open Subtitles | بمساعدة شرطة لوس أنجلوس بإستعباد الأخ الأسود الكبير من حيُ البيض؟ |
| Onları görmezden gelmeyerek veya sırt dönmeyerek, kendilerine yardım edenlere yardım ederek cesaretlerine ortak olabilir ve birlikte daha çok hayat kurtarabiliriz. | TED | ويمكننا التناغم مع شجاعتهم بعدم تجاهلهم أو إدارة ظهورنا لهم، بل بمساعدة أولئك الذين يساعدون أنفسهم، ومعًا، ننقذ أرواحًا أكثر. |
| Merdiveni çıkmak için birbirimize yardım ederek başlayalım. | Open Subtitles | نبدأ بأن نساعد بعضنا على هذا الدرج |
| Merdiveni çıkmak için birbirimize yardım ederek başlayalım. | Open Subtitles | نبدأ بأن نساعد بعضنا على هذا الدرج |
| Bir de Harpiya'nın Oğulları'na yardım ederek Lekesizler ile İkinci Oğullar'ı öldürmelerini sağlamışsın. | Open Subtitles | وقد ساعدتِ أبناء الهارابي فى قتل ذا انساليد والابن الثانى |
| - Bana yardım ederek tehlikeye girdiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أدركُ قدر المخاطرة التي تعرضين نفسكِ لها بمساعدتي. |
| Entegre olmalarına yardım ederek, iltica ülkelerinde son buluyoruz. | TED | وانتهاءً ببلدان اللجوء لمساعدتهم على الاندماج. |
| Zamanının büyük çoğunluğunu başkalarına yardım ederek geçiren başarılı bir seri girişimci. | TED | هو رائد أعمال ناجح جداً يقضي الكثير من وقته في مساعدة الآخرين. |
| Peki babana yardım ederek kendini de töhmet altında bıraktığının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تعلمين بفعلتك هذه بمساعدتكِ لوالدكِ ورطتي نفسكِ بجرائم انت في غنى عنها |
| Onu cesaretlendirme. Bize yardım ederek kanun kaçağı oldu. | Open Subtitles | لا تشجعه , بمساعدتنا الصبي جعل نفسه خارجاً عن القانون أيضا |
| Benim, onlara yardım ederek kendi dertlerimi unutabileceğimi anlamamı sağladılar. | Open Subtitles | لقد جعلونى أدرك أننى بمساعدتهم يمكننى أن أنتصر على مشاكلى أنا الشخصية |