| Low Shoulder grubunun üyeleri cemiyetimize yardım eli uzatma kararı aldı. | Open Subtitles | أعضاء فريق الروك أن رول لوشولدر قرروا تمديد يد العون لجاليتنا |
| Çalışkan bir kadına yardım eli uzatmamı engellemek mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل حقاً تريدين منعى من مد يد العون لإمرأة كادحة؟ |
| Sorum, kendini iyi hissedenlere. yardım eli uzatmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | إلى هؤلاء الذين يشعرون ما رأيكم بمد يد المساعدة إلى الآخرين ؟ |
| Bir haydutun yapması gereken ilk şey birine yardım eli uzatmaktır. | Open Subtitles | أترى، فأول شيء على الخارجين عن القانون أن يفعلوه هو مدّ يد المساعدة |
| Ve bu konuda vasfım olmadığından, ...çocuk yetiştirmek bana yabancı bir alan, ...bu yüzden "yardım eli" programına kaydoldum; | Open Subtitles | وبما أنني لا أتمتع بالخبرة في هذا النطاق. التربية هي مصطلح غير مألوف نسبياً. اشتركت ضمن برنامج "هابي هيلبينغ هاند". |
| Durumları olmayanlara hep bu şekilde yardım eli uzattıklarını söylediler. | Open Subtitles | لا،لقد قالوا انها كانت طريقتهم التقليدية في مد يد العون لأولئك الذين هم أقل حظا. |
| Bazı insanlar, kendilerine yardım eli uzatanları bir baba figürü olarak görürler. | Open Subtitles | بعض الناس يرون أي شخص تمتد يد العون كشخصية الأب. |
| Bana, eğer kendime gerçekten yardım edebilirsem, başkalarına da yardım eli uzatmam gerektiğini öğrettiniz. | Open Subtitles | لقد علّمتموني أنّه إذا أردت حقًّا أن أُساعد نفسي، عليّ أن أُبادر وأُقدّم يد العون للآخرين. |
| Bir haydutun öğrenmesi gereken ilk şey insalara yardım eli uzatmaktır. | Open Subtitles | واحد من أول الأشياء التي على ... الخارجين عن القانون أن يتعلموه هو مدّ يد العون |
| Bu konuda yardım eli uzatabilirim. | Open Subtitles | قد أكون قادراً على مد يد العون في هذا |
| Bulunduğumuz çevrede insanlara yardım eli uzatmak, hayır işleri yapmak ve toplum yararına çalışmak gibi bir üne sahibiz. | Open Subtitles | هنا في المنتصف , لدينا تاريخ حافل من مد يد العون , أقطعها و أفعل ما تستطيع لأجل المصلحة العامة ... |
| Çaresizce yardıma ihtiyacı olan birine bir diğeri yardım eli uzatır. | Open Subtitles | بشخص يكون في حاجة ما و آخر يقدم يد المساعدة |
| İnsanlara bir yardım eli uzatmaktı, böylece kendi türümüzün hayatta kalmasına karşı olan tehdidi açıkça görebilsinler. | Open Subtitles | يد المساعدة للبشريين لكي يروا بوضوح ما يهدد بقاء نوعنا |
| yardım eli uzatıyoruz şurada nankör herif. | Open Subtitles | فقط كنت أحاول تقديم يد المساعدة ايها الغبى |
| Ama onlara yardım eli uzatıp hayata döndüreceğinizi söylerseniz, kalpleri doğru ritmde atmaya başlar. | Open Subtitles | لكن إعرض لهم يد المساعدة وأبعثهم للحياة مرة أخرى.. وسيبدؤون عاجلا بالقرع على الطبلة المناسبة |
| Biri bana bir yardım eli uzatırsa, çok mutlu olacağım. | Open Subtitles | يد المساعدة هنا ستكون أمراً عظيم التقدير؟ |
| Bu ufaklık Nicky, "yardım eli" bana emanet etti. | Open Subtitles | هذا "نيكي" الصغير، عهدتي من برنامج "هابي هيلبينغ هاند". |
| Önemli değildi, gerçekten. Sadece bir yardım eli. | Open Subtitles | لقد كان لا شيء حقا يدّ مساعدة فقط |
| "Müttefiklerimiz Afgan Ulusal Polisi ve Ordusu'na yardım eli." | Open Subtitles | "توريد الأسلحة لِحٌلفائنا الشرطة القومية الأفـغانية والجيش" |
| Pierre liderliğindeki "yardım eli" geri dönenlerin sığınağı haline geldi. | Open Subtitles | جمعيّة "اليد المبسوطة" المُدارة من قبل (بيار) صارت ملجأ العائدين |