| - Sen benim kardeşimsin Sandy. Hayatımı değiştirmeme yardım etmelisin. | Open Subtitles | أنت أخي، يجب أن تساعدني بتعديل حياتي أنا في فوضى |
| Yalan söylemiyorum! Daha herkesi aramadım. Lütfen, bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | أنا لا أكذب ، لم أجرب أحداً بعد أرجوك ، يجب أن تساعدني |
| Hadi dostum bana yardım etmelisin, tamam mı? İçim içimi kemiriyor şurada. | Open Subtitles | بحقك يا رجل ، عليك مساعدتي في هذا الأمر ، أنا أموت |
| Hayır. Ben ona teşekkür ederim. Sen kendine yardım etmelisin. | Open Subtitles | لا انا اشكره هو انت لا يمكنك أن تساعد نفسك. |
| Ben onu göremediğim için sen bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | لا أستطيع رؤيتها أو التحدث لها يجب أن تساعديني |
| Ama karşılığında, geçen gün baloda tanıştığım adamın gerçekte varolduğunu ispatlamama yardım etmelisin. | Open Subtitles | ولكن... . في المقابل، أنا بحاجة لك لمساعدتي في إثبات |
| Bu iş nasıl biter bilmiyorum ama bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | لا أعرف كيف انتهى بي الأمر هنا ولكن يجب أن تساعدني |
| Bütçede kesinti yapmama yardım etmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تساعدني كي أقتطع جزءاً من الميزانية |
| George, yardım etmelisin bana. Oğlum... kanalda! | Open Subtitles | جورج ، يجب أن تساعدني إنه إبني سقط في القناة |
| Tom, bana yardım etmelisin. Bir basilisk var. | Open Subtitles | يجب أن تساعدني يا توم هنالك الثعبان بازيليسك |
| Stres seviyeni düşüreceksek, bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | أنظر، لو أننا سنقوم بتخفيض ضغطك أريدك أن تساعدني قليلاً |
| Senin taşıdığını bilmeyecek ki. Bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | أنه لن يعلم بإنك تحمل النقود , هيا عليك مساعدتي |
| Ama bana yardım etmelisin. yardım etmelisin. Lütfen! | Open Subtitles | لكن عليك مساعدتي ، عليك مساعدتي مايلز أرجوك |
| Bu ülkenin bir parçasısın. yardım etmelisin. Saklanmamalısın. | Open Subtitles | أنت جزء من هذه الدولة ينبغي عليك أن تساعد لا تختبيء |
| Bir aile daha şu anda sizin yaşadığınız cehennemi yaşıyor. yardım etmelisin. | Open Subtitles | عائلة أخرى تمر بنفس الجحيم عليك أن تساعد. |
| Tek başıma çıkaramam. Bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | لا أستطيع خلع ملابسي وحدي يجب أن تساعديني |
| Bunları bitirmeliyim. Sen de bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | علي إنهاء هذه وأنا أحتاجك لمساعدتي |
| O da asla seni ele vermez. Ama ona yardım etmelisin. Bir Mullinski'ye ihtiyacı var. | Open Subtitles | و لكن عليك أن تساعده, فهو يحتاج لكبش فداء |
| Bu çok çaba gösterdiğin anlamına gelir. Dinle Jackson, bana yardım etmelisin adamım. | Open Subtitles | يعني انا اجهد نفسي قليلا اسمع جاكسون , يجب عليك ان تساعدني اخي |
| Bilmek istediklerini anlatırım ama önce bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | سأخبرك ما تريد معرفته ؟ ولكن أولا يجب أن تساعدنى |
| - Ona bir şey yapmışlar, yardım etmelisin. | Open Subtitles | لقد فعلوا لها شيئاً يجب أن تساعدها, أرجوك |
| Bize bu lanetli binadan çıkmak için yardım etmelisin. | Open Subtitles | أنصت إلي، يجب أن تساعدنا في إيجاد مخرج من هذا المبنى اللعين |
| O kıza yardım etmelisin. Buradan çıkmalısınız. | Open Subtitles | لذا يجب أن تساعدي تلك الفتاة، ثم تخرجي من هنا |
| Bana yardım etmelisin. Genç ve cesursun. Kocam zayıf ve ... birazcık deli. | Open Subtitles | يجب ان تساعدنى ، كانوا صغارا و شجعان زوجى ضعيف |
| Annem. Alexis, yardım etmelisin. | Open Subtitles | اليكسيس يجب عليكِ مساعدتي أرجوكِ خذيها عندك لفتره |
| -Evet Bana yardım etmelisin, yaşayan var mı bakalım | Open Subtitles | و أريد عونك لنبحث عمن لم يموتوا |
| Bana, onlara, kendine, bana ve kendine yardım etmelisin. | Open Subtitles | وعليك مساعدتي لأساعدها لتساعدك لتساعدني لأساعدك |